Öne Çıkan Yayın

Başarı Psikolojisi - DTÖ Seminerler

Kaçma, Yakala

"Anneee" diye ağlayarak uyandı küçük kız. Yine hastalanır endişesiyle sıkı sıkı giydirmişti annesi. Çocuk ter içindeydi, kurdeşen dökecekti neredeyse. Pijama, uyku tulumu, yün yorgan... Gören karda, sokakta yatacak zannederdi. 

Sesi duyan anne irkilerek uyandı. Her zamanki gibi kızları uyutup yerine yatmaktı niyeti ama yorgunluktan yanlarında uyuyakalmıştı. Ağlayan küçük kızını sakinleştirdi, yan yatakta yatan büyük kızını kontrol etti. Yine üstü açıktı. Kendisi bu kadar üşürken çocuklarının böyle üstünü açmasını anlamıyordu. Büyük kızın üstünü de sıkı sıkı örttü ve yerinden kalktı. Saat 03:36... Banyoya doğru ilerlerken evine şöyle bir baktı. Dört yıldır bu kadar derli toplu olmamıştı, misafir ağırlama öncesi hariç… Kızların odasında tek bir oyuncak bile yerde değildi. Bir gün önce bayram temizliği varmış gibi erkenden uyanmış, bütün evi kaldırıp indirmişti. 

Bilge öğretmen bir an durdu ve düşündü. Neden? Sonra zihni o gün verilecek konferansa gitti. Yine göğsünde bir sıkışma hissetti. Üç gün önce okul müdiresi konferansta konuşmacı olmasını istemişti. Üç koca gün geçmiş ama o neredeyse hiç çalışmamıştı. Konuşması haricinde her şeyle ilgilendi. Evde aylardır ertelediği işleri yaptı, daha önce üşendiği için ertelediği yerlere gitti. Gün içinde kızlarıyla etkinlik yaptı. Normal zamanda asla bu kadar oynatmazdı çocukları; hep aklında daha önemli saydığı şeylerle meşgul olmayı seçerdi. Engel çıkaran olursa sinirlenirdi. “Kendiniz oynayın, işlerim var çocuğum” derdi. Bugün ise sihirli bir değnek değmiş gibiydi, o ertelediği, kaçtığı, yapmaktan acı çektiği her şeyi yapar olmuştu. Nasıl oldu da birden her şeyin hakkı verilir hale geldi? Oysa “an” da kalmak onun için çok zordu.

Hepsinin cevabı Bilge öğretmenin kabul görme ve bilme isteğiydi. Bunu daha önce de yaşamıştı. Kabul görmeyeceğini düşündüğü yerde verilen sorumluluktan hep kaçardı. En iyi performansı sergileyemeyecekse sahneye çıkmayı kendine yediremezdi. Kaçar ve başka işlerle uğraşırdı. 

İnsan sorumluluklarından neden kaçar? Özellikle de zorlu ama ona yüksek fayda sağlayacak süreçlerden…Sadece verilene odaklanması yetecektir, ama neden başka şeyler birden gündemine oturur? 

Çünkü insan ister... En çok bilen olmak, en kabul edilen stili ortaya koymak... Hâlbuki bu istekler onu hep sonuçla ilgili kaygıya iter. Oluşan kaygının baskısı hedefinin önüne dikilir, o yönde yapacağı küçücük bir hamleyi bile engeller. Böylece asıl hedefin yerine daha az önemli şeylerle oyalanır durur. Çünkü orada daha yeterli olduğunu biliyordur.

Hayat insana soru sorar. Bunu yaparken ona bir garezi de yoktur. Sorunun baskısına dayanamamak istekleri kontrol edememekten kaynaklanır. 

En çok bilip bilgisiyle kabul gören olma isteği...

Hâlbuki Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; her zaman daha iyisi vardır... Bunu bilirsen kendinle yarışabilir hale gelirsin. Aksi halde gözün hep başka tezgahlarda olur. O kulvarın en iyileri ile kıyaslarsın kendini. Sonra da öyle olmayacağını anlayıp üzülürsün. 

İnsana fayda veren, gelişmesini sağlayacak her sürecin başında acı vardır. İnsan bazen o acıyı yaşamamak için, mevcut standardına devam eder.. Oysa konforu bozmadan, anlık acıya katlanmadan kimse ilerleyemez. 

Bilge öğretmen tüm bunları anımsadı, saate baktı... Saat 04:39. Sabaha çok az kalmıştı. Koridordaki konsolun üzerinde duran kağıdı ve kalemi eline aldı. Şimdi yapabileceği en küçük hamleyi yapma zamanı diye düşündü. 

Peki ama geç kalınmamış mıydı? Süre varsa, umut da hâlâ vardı…

 *****

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

*****

Yorumlar

  1. İnsan hazza yaklaşmak acıdan kaçmak ister. Basit ve küçük gördüğümüz şeyleri ertlemenin insana fazlasıyla geri döndüğünü görüyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne doğru tespit en ufaktan başlayarak ilerleyen olabilmek niyetiyle

      Sil
  2. Hayatımızda ne kadar da şahit olduğumuz yakından tanıdığımız bir öykü... Bu güzel ve faydalı farkındalık oluşturan yazı için teşekkürler...
    ALLAH bedellerini kabul etsin, ilminizi arttırsın 🌿

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakkaten öyle... Okurken kendimi gördüm... Gerçekleri okumanın tatlı acısı ile tebessüm ettirdi yazınız... Sabah soğuk suyla yüzümü yıkamış gibi oldum kaleminize sağlık :)

      Sil
  3. Çok tanıdık bir öykü..elinize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü insan ister... En çok bilen olmak, en kabul edilen stili ortaya koymak.. Sonra sonuca odaklanıyor olmak.. emeğinize sağlık 🌸🌸

      Sil
  4. En iyi performansı sergileyemeyecekse sahneye çıkmayı kendine yediremezdi, çarpıcı bir cümle olmuş. En iyisi olmak demek başkalarıyla ilgilenmek demek oluyor. Bu da insanda gereksiz bir kaygı oluşturuyor. Öyle ki o kaygıdan dolayı hareket edemiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kabul görmek için neleri öteliyoruz aslında;)

      Sil
  5. Bunu hep merak etmiştim. Neden böyle davranıyorum son dakikaya neden bırakıyorum. Cook teşekkür ederim. Kendimi engelledigim zamanda bu yazı aklıma gelecek...

    YanıtlaSil
  6. Bu aralar yaşadıklarımın neredeyse aynısı. Son cümle çok iyi geldi…Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Acıdan kaçmak… İnsanın en çok yaptığı şeylerden biri ama her fayda acının arkasında gizli… Elinize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  8. Gerçek problemi erteleyip, başka şeylerle oyalanıp duruyoruz hayatımız boyunca maalesef

    YanıtlaSil
  9. İnsan basiti küçümsemeye meyilli ama büyük işler o basit adımlarla başlıyor

    YanıtlaSil
  10. Beni anlatmışsınız.
    Harika bir yakalayış.
    Emeğinize sağlık, çok teşekkür ederim bu yüzleştiren keyifli yazı için💗

    YanıtlaSil
  11. Bu aralar sürekli ertelediğim işlerimin aynası oldu bu yazı. En iyisine ulaşmak kaygısı insana ket vurabiliyor demek ki. Ertelemeden zamanında yapmanın güzelliğine kavuşanlardan olalım…

    YanıtlaSil
  12. Süre varsa umut da var:)

    YanıtlaSil
  13. Günlük hayatta hepimizin yaptığı şey acıdan kaçmak, kaleminize sağlık çok faydalı bir yazı olmuş…

    YanıtlaSil
  14. Ne güzel bir yazı. Ellerinize sağlık. "İnsanın dünyayı gezmesine tek engel, kapının önündeki eşiğini geçememektir." Demişti biri, bu yazıyı da okuyunca anladım ki her şey küçük adımlarla başlar.

    YanıtlaSil
  15. Süre varsa, umut da hâlâ vardı… 🙏🏻

    YanıtlaSil
  16. İstekler kaygıyı arttırır, kaygıda hamleyi ertelemeye sebep olur ne kıymetli bir bilgi.. kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaygıyı arttıran mükemmel yapma isteği sanırım ..

      İstek olmasa adım bile atamaz insan...mesele isteği kontrol edebilmek.

      Sil
  17. Bilge öğretmen olduğumu fark ettirdiğiniz in teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  18. Etkileyici ve umut verici. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  19. Bu aralar sıkışıp kaldığım duygularım arasında bir ışık göründü. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şey soru sormakla başladı ya , hayatta o soruların cevaplarını veriyor bazen hiç beklemediğimiz şekilde değil mi 🌱

      Sil
  20. Hocamızın dediği gibi basite disipline olabilsek ve azı küçümsemez,
    Birde üstüne mükemmel olmaya calismasak, hayat ne kadar güzel ve basit 😊
    Sorunun içinde cevabı daha ne olsun...

    YanıtlaSil
  21. Yorumlara bakınca yalnız değilmişim dedim 🤭 tekrar tekrar okuyup hatırlanması gereken bir yazı, insan çabuk unutuyor ustalaştırdığı yanlışlara çabuk dönüyor🙄

    YanıtlaSil
  22. Kaleminize emeğinize sağlık. Çok güzel bir yazı

    YanıtlaSil
  23. Farkındalık oluşturduğunuz bu yazı için teşekkürler

    YanıtlaSil
  24. Ümit hep var... Umudun olmadığı yerde hareket de olamıyor. Problemsiz hayat yok! Önemli olan doğru cevaplar için kaçmamak örtmemek üstünü...

    YanıtlaSil
  25. Dtö en sevdiğim tarafından birisi de ümit vermesi. Süre varsa ümit var.
    Harika... İnsanın Göz bebeği parlıyor, Ümit verilince. Çok farklı değil mi? 💞 Bir çok kişiden, farkı ümit veren olmak. Allah razı olsun. Hatırlattığınız için.

    YanıtlaSil
  26. Farklı bir bakış açısı kattı, teşekkür ederim 💐

    YanıtlaSil
  27. İnsan en iyi versiyonuna o basit adımlarla ulaşıyor. Dünümüze göre daha iyi olmak için her zaman ümit var.

    YanıtlaSil
  28. Bir yerde duymuştum iki tavşan birden avlamak isteyen hiç tavşan avlayamaz. Herşeye yetisemeyiz... Teşekkürler 🌸

    YanıtlaSil
  29. Peki ama geç kalınmamış mıydı? Süre varsa, umut da hâlâ vardı…

    YanıtlaSil
  30. Mesele andaki acıya katlanabilmek ve umudu hiç yitirmemek çok doğru :)

    YanıtlaSil
  31. Annemin genç kızken bize söylediği söz geldi aklıma; "işten korkmayın, iş sizden korksun" derdi. Bende ertelediğim şeylerde hemen bu sözü hatırlayıp bekleyen işlerin üzerine giderim. Bir yerden başlamak gerekiyor, azı küçümsemeden

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Annem bana da söylerdi bunuuuu... Çok güzel bir hatırlatma oldu teşekkür ederimmm :)

      Sil
  32. Konforumuza ne kadarda düşkünüz. İşin hep kolayindayiz

    YanıtlaSil
  33. Süre varsa hala umud var… Üzerine güneş doğan herkes için…

    YanıtlaSil
  34. Hani göz çektiğiniz ama dirence çıkan yollar olur ya, benim için öyle bir yazıydı. Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  35. Hiç bir zaman pes etmemeliyiz. Önemli olan o ilk adımı atabilmek.Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  36. Allahverdiyeva Xumar26 Mart 2024 14:47

    Ne güzel ümit verici cümle. “Süre varsa umut da hala vardır” Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  37. Sade olmak, hafif yöneten ve yönetebilen kolaylaştıran olabilmek...

    YanıtlaSil
  38. Aynur Güzel1 Nisan 2024 08:08

    Hayatta nereden gol yediğimizi hatırlatan kıymetli bir yazı olmuş kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  39. Hayattımızda yediğimiz goller ve boşa geçen zaman. Ah ne iyi hatırlatmalar emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  40. Çok ümitvar elembir yazı olmuş, elinize sağlık. Mükemmel olmaya çalışmadan elimizden geleni yapmak, onun içinde hemen küçük bir hamle ile başlamak...

    YanıtlaSil
  41. Umut, yaraları sarar

    YanıtlaSil
  42. Süre varsa umut da var....

    YanıtlaSil
  43. Nefes aldığımız sürece ümidin var olması ne güzel… Her bilenin üzerinde bir bilen vardır. Bu idrakle yaşamak nasip olsun❤️

    YanıtlaSil
  44. Bir şeyler zaten bir gün yarım kalacaktı, insan bu bilgiyi içselleştirince.. Mükemmel olmayla ilgisi isteği hafifliyor..
    Elinize sağlık...

    YanıtlaSil
  45. Süre varsa umut hala vardır… 👏🏻👏🏻👏🏻

    YanıtlaSil

Yorum Gönder