Bir Yastıkta Kaç Yıl

“Hey gidi günler... Siz bilmezsiniz. Biz dedenle evlendiğimizde, bir yatağımız, bir de yastığımız vardı.” Gözleri dolarak “yokluk vardı ama mutluyduk” derdi babaannem. Büyüklerimizden bu ve benzeri cümleleri, deneyim olsun diye çok duymuşuzdur. Özlemle hatırlanan yokluğun olduğu, mutluluk dolu hatıralar. Kendi bedelleri ile kurulmuş evler, evlilikler. Şimdilerdeyse “düğünde ne takacaklar, hangi koltuk takımı olsa, o marka olmadan olmaz, arabası, evi var mıymış, kır düğünü mü olsun, salon düğünü mü? 

Bu kadarla da kalmaz. Bir de aynı yola çıkmaya karar verdiğin insan için dayatılan  ‘sözde öğütler’... Eskiden bir kadının evi idare etme, adamın evi geçindirme marifeti kıymetliydi. Ama günümüzde evlenmeden önce ‘her şeyi iste. Yoksa adamı da, kadını da elinde tutamazsın.’ diyoruz ve bunu da öğüt vermek adına yapıyoruz. Oysaki bu biçimi güzel içerikten çok yoksun…

Evlenen insanlara, öyle temennilerde bulunuyorlar ki

“Allah mutlu etsin” ,

“Bir ömür mutlu olun”, 

“Bir yastıkta kocayın”, 

Sahi! Neydi bir ömür mutluluk? Ya da bir yastıkta bir ömür kocamak? 

Gelinlik kız derlermiş eskiler evlenecek olan kıza. Her gelinlik kızın hazırdı evinde çeyizi; halısı, yorganı ve bir de iki başı renkli satenden bembeyaz kanaviçe işlemeli, ucu dantelli bir ömürlük yastığı. Gerisi mi? olmasa da olurdu. Gittiği yere ayak uyduracak yeni düzen, yeni ev ve yeni aile olacak. Gerisi zamanla hallolur.

Yastığın içi yün ya da pamuktan, yün daha pahalı ama çeyizlikse değerdi, en kıymetlisiydi o çeyizin. Mümkünse ilk kez kırpılan kuzu yününden olsun. Öylesi daha yumuşak ve en büyük konfordu belki, başını yastığa koyduklarında dinleneceklerdi. Yıkaması zahmetli, ama vurunca tokacı, kül suyunu, ipek gibi olurdu. Başını koyduğun yastığa oturulmaz, ayakaltına alınmaz, kavga da etsen yatağa BİR girilirdi. Başka yere yatan yatsın sana başka yastık yok ki yatacak:) …

Tek yastık konusu da çözüldü!!! Önce yastıklar ayrıldı, adı da küstüm yastığı oldu. İşte çok horluyor o kalın yastık seviyor, yerinde duramıyor, bu terletiyor, bu terletmiyor diyerek, dış dünyayı yüklenen onca anlam! Sonrasında sarılıp yatabildiğin insan bedeni şeklinde yastıklar üretilmeye başladı. Silikon ya da elyaf dolgulu küstüm yastıklar. Hem kolay yıkanabilir zahmet vermeyen hem de şeklini bozmadan da koruyabilen. Canı istediğinde salondaki koltuğa gidebilir. BİZ olmaktan BEN olmaya geçen evlilikler…

“Bir yastıkta kocayın” diye; aynı hedefe gidebilmeleri, birbirine eş olabilmeleri için söylenir evlenen çiftlere.

O yastık aslında; zorlukta bir olabilmiş, yerde bir yün yatak, ayağına göre bir yorganla bir ömür mutlu evlilik için ortak bedel ve hedeflerin olduğu, aynı yöne baktığın ailendir. Bir yastıkta bir ömür kıymetini bilerek...

  *****

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

*****