Sil Baştan

Tik tok… tik tok…

6:12

Tik tok… tik tok…

6:13

Dışarıdaki sisten caminin sadece minaresini görebiliyordu. Başladığı yere geri dönmüştü. Sekiz sene ve tekrar başladığı noktada. Hangisi daha can sıkıcıydı? Tekrar aynı yerde olması mı, yoksa kimsenin değiştiğine inanmaması mı? Evin küçük beyi geri dönmüştü. Sonuçta hayatta her şey er ya da geç başladığı yere geri dönmez miydi? Elinde valizi, sırtında çantası boynu bükük kapıda… İtiraf etmeliydi ki geride bıraktığı pek az şey aynı kalmıştı. Eşyalardan ziyade içindeki his farklıydı. Merdivenlerden aşağı koşan yeğenleri yoktu. Sokakta bağıran simitçi ve eskici ayağını uzun zaman önce buralardan kesmişti. Yaşadığı ev de sabit kalmamıştı. Hayattaki her şey hareket halindeydi. Camdan dışarı karşı eve baktı. Acaba Ayşe nasıldı? Komşunun küçük tatlı kızı ile birlikte büyümüşlerdi. Bir gün sokakta koşarken ayağı kaldırım taşlarından birine takılınca düşüp dizini kanatmıştı. Canı yanmıştı ve ağlamaya başlamıştı. Çok korkan Ayşe’yi eve kadar kucağında taşımıştı. O zaman henüz 10 yaşlarındaydı. Sonra ne olmuştu da böyle ayrı kalmışlardı? Hatırlayamadı. “Hayattaki seçimlerimiz bizi farklı yönlere götürdü her halde…” diye düşündü.

Elini, oturduğu koltuğun kolçağında ileri geri götürdü. Bu çentikleri nerede dokunsa tanırdı. Ceviz ağacından elle oyularak yapılmıştı. Akim Usta o zaman bu takımı yaparken tam 58 yaşındaydı. Oyma işi bitince cilasını özel bir fırçayla çırağına yaptırmıştı. Zavallı çırağı ne zaman görse kan ter içindeydi. Hexr çırak öyle değil miydi? Çok iş, çok hata, az sonuç… Ne zaman yeni bir öğrenme sürecine girse, çok çalıştığı halde çok az bir sonuçla karşılaşmıştı. Tıpkı o çırak gibi. Hatanın acısına dayanamayıp kısa yoldan halletmeye çalıştığı problemleri yüzünden bu hale gelmişti. Farkında mıydı? Hatıralar yüzünde buruk bir gülümseme oluşturdu. Koltukların kumaşını dedesi seçmişti. Karşısındaki bu devasa saat de ondan kalmaydı. Yine el emeği göz nuru olan bu saati gittiği bir açık arttırmadan almıştı dedesi. O gün, dün gibi aklındaydı. Dedesinin nereye gitse yanında götürdüğü saatin karşısında şimdi onu düşünüyordu.

“Ah… Bunları düşünecek halde değilim.” Kendi kendine mırıldandı. Başı ağrıyordu. Dün gece gelmişti ve hala yol yorgunuydu, uykusunu alamamıştı. Ne zaman her şey bu kadar karışmıştı? Üniversiteden mezun olunca hayatın daha kolay olacağını zannetmişti. Bir iş, bir ev, bir evlilik... Sonrasında belki bir-iki çocuk… Düşününce her şey çok basit gözüküyordu. Nerede hata yapmıştı? Peki, neden geri dönmüştü? Belki de başka hiçbir yer onu bu kadar güvende hissettirmediği için. Bir anda içi daraldı, huzursuzdu. Nerede hata yaptığını çok iyi biliyordu. Neden burada güvende hissettiğini de. Artık daha fazla erteleyemezdi. İtiraf etmek, tekrar baştan başlamak… Bütün bunlar çok zor geliyordu ama içten içe başka çaresi olmadığını da biliyordu.

Yanlış kapıdan girip doğru kapıdan çıkmayı beklemişti. Bilinçli yaptığı tercihleri hayalinin tam da zıddına ulaştırmıştı. İçten içe vicdanı defalarca “Onunla ticaret yapma”… “Bu kız sana iyi gelmiyor, akşamları onu düşünmekten uyuyamıyorsun”… “Neden bu kadar malı tek seferde aldık? Müşteri nereden bulacağız?”…  dedi. Defalarca uyardı ama hayalindeki o sonuca ulaşmayı o kadar çok istiyordu ki, bütün uyarıları duymazdan geldi. Her şey işaretini önceden göstermişti. Kimse beraber çalıştığı o firmada kârlı çıkmamıştı, hepsi zarardaydı. Hatta bazıları iflas etmişti. Kimse o güzel olduğunu düşündüğü kızla görüşüp de kıskançlık krizine girmeden ayrılamamıştı. Herkes aynı tarz arkadaştan farklı zamanlarda benzer kazığı yemişti…

Bir çözümü olmalıydı. Bütün bunların, bütün bu problemlerin tek çözümü vardı; geri dönüp en baştan başlamak. Bu sefer gerçeğin yöntemiyle; doğru adımları atarak. En üzüldüğü şey boşa giden 7 senesiydi ve şimdi sil baştan başlaması gerekiyordu…

Yüzünü ovuşturdu, telefonu eline aldı. Bu sefer içindeki ses hata yapmayacağını söylüyordu. Cebinden buruşmuş bir kağıt parçası çıkardı ve üzerindeki numarayı kodladı. Derin bir iç çekiş… 

“Alo?” 

 *****

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

*****