Değiştirme, Değişirsin!

Sabahın ilk ışıkları karlar üzerinde parlıyordu. Gece uğul uğul esen poyraz sabaha karşı dinmişti. Balkondan kafasını çıkarıp soğuk mu diye bakmasıyla kapıyı kapaması bir olmuştu.

-      “Güneş de çıksa hava buz gibi...”

-      “Erken çıkmak lazım yollar kapanmış olabilir. Kar kış demeyip işin başında olmalıyız.”

Karısıyla konuşurken bir yandan da hazırlanıyordu Recep Bey. Kahvaltıdan sonra birkaç işlem daha yapıp evden çıkacaklardı. Eşi hazırlanıp kapıya çıkmış Recep Bey’i bekliyordu. Kapıya kadar gelip hızlıca tekrar içeri girdi. Mutfakta ocağı kontrol etti, fırının düğmelerine baktı, kapalı mı diye. İçeri odaya gidip ütünün fişine baktı tekrar, çekilmiş mi diye.

-      “Hadi ama yine geç kalıyoruz. Her sabah aynı şey, tekrar tekrar bakıyorsun, dışarı çıkamıyoruz bir türlü!”

Eşi söylenirken ayakkabılarını hızlıca giyindi Recep Bey. Bir an anısı canlandı gözünde... 

Aynı cümleleri babasına kendisi söyler, eleştirir, kızardı. Annesi küçükken vefat etmiş, bütün işleri babası yapmak zorunda kalmıştı. Babası işe giderken kardeşiyle onu her sabah okula bırakırdı. Fakat evden çıkmadan ocağı, fırını, ütüyü tekrar tekrar kontrol ederdi. 

-      “Baba ya her gün geç çıkıyoruz evden ne takıntılı adamsın.”

-      “Biz çıkınca evde kimse kalmıyor ki, tedbirimi almak zorundayım.”

Araba kullanırken dalmış, geçmişini düşünüyordu, iç geçirdi. “Vay be, babama ne çok kızardım. Şimdi benim de ondan aşağı kalır yanım yok...”

Bu nasıl olabilir? İnsan birinin bir davranışından rahatsız olup eleştiriyor, değiştirmeye çalışıyordu. Sonra bir bakmış ki aynı davranış kendisinde de var. Hayatın böyle bir kuralı mı vardı yoksa? 

Annesinin evinin dağınıklığından, temiz olmamasından dert yanan genç kızın evlenince kendisinin de aynı annesi gibi olması... 

Kayınvalidesini eleştiren ve ona kızan gelinin, kendi oğlu evlendiğinde gelinine tıpkı kayınvalidesi gibi davranması... 

Eşinin düşüncelerinin yanlış olduğunu söyleyip eleştiren, değiştirmeye çalışan hanımın bir süre sonra eşi gibi düşünüyor olması... 

İnsan rahatsız olduğu davranışı bir süre sonra kendisi neden yapar? Karşı taraf yaptığında çok rahatsız olur, onlar suçludur ve değişmeleri gerekir halbuki. Değişmesi gereken karşı tarafken neden kendisi değişir? Hayatın böyle bir kural mı var? 

Bu hayatta hepimizin özellikleri farklı farklıdır. Farkında olalım ya da olmayalım birbirimize zıt hallere girebiliriz. Temiz ya da kirli, çalışkan ya da tembel, hızlı ya da yavaş, panik ya da rahat, soğukkanlı ya da sıcakkanlı… İnsan kendisine benzeyen kişilerle yakın olma eğilimindedir. Kendisi gibi düşünmeyen, davranmayanları da değiştirmek ister. Kendisi gibi olsun ister. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Değişim zıddına hükmeder.” 

İnsan çevresindekileri değiştirmeye çalıştıkça aynı davranışları kendisi de yapmaya başlar. Hiç kimse bir başkasını değiştiremez, insan yalnızca kendisini değiştirebilir. 

Başkalarının davranışlarını, tepkilerini doğru okuduğumuzda yol alabiliriz.

İnsanlara bakıp beğendiğimiz ya da beğenmediğimiz davranış bende de var mı diyebildiğimizde... 

Ne öğrenebilirim, hangi eksik yönümü geliştirebilirim diyebildiğimizde... 

Neden bu insan benim öykümde yer aldı diyebildiğimizde... 

Değişim başlar, ama nasıl bir değişim? Önemli olan sağlıklı düşünüp doğru seçimler yapabilmektir. O insan ne yapıyor; doğru mu, yanlış mı? Yanlış yapıyorsa o yanlışı yapmamak ve ondan ders çıkarıyor olmak; doğru yapıyorsa onu modellemek. 

Yaptığı yanlışa, ben olsam ondan daha kötü bir tepki verebilirdim, belki buna benzer şeyler yaşayacağım, deyip öyküsünü anlamaya çalışmaktır. Yani doğru tepki neyse onu verebilmektir.

Kocası çok düzenli olan bir kadının kendi dağınıklığını fark edip değişmeye çalışması, onun sayesinde düzenli bir insana dönüştüm, diyebilmesi.

Kayınvalidesi epey titiz olup yorulan yeni gelinin, acaba benim değişip gelişmem için yaşadığım bir uyarı mı diyebilmesi.

Öğretmeni çok disiplinli ve sıkı olan öğrencinin, beni birazcık yoruyor ama ondan öğreneceğim çok şey var, bu benim lehime diyebilmesi.

Yani insanın zorlandığı anlarda doğru soruyu sorup, cevabı aramaya başlaması, doğru cevaba doğru yol aldığı anlamına gelir. 

İnsan başka birini değiştiremez ama kendi davranışlarını değiştirebilir. Hayatındaki insanların neden kendi öyküsünde olduğunu idrak ettiğinde sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurabilir. Böylece ilişkilerinde marifet sahibi olabilir. Değişime yön vererek insanın gelişmesi yani dönüşmesi kendi içine dönmesiyle mümkündür.

                                                                               *****

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

*****