Mesajınız Var

 

Kapıyı hızlıca kapatarak çıktı evden Emre. Asansörün gelmesini beklerken aklı akşamki tartışmadaydı. İşler nasıl bu noktaya geldi anlayamıyordu. Neredeyse her hafta tartışır hale gelmişlerdi Hülya’yla. Düğün tarihi yaklaştıkça iki taraf da geriliyordu. Tüm bu yaşadıklarına bir anlam veremiyordu.  Asansörün düğmesine basmadığını fark etti sonra. Dağınıktı kafası, yorgundu bedeni. Her tartışma sonrası uyumaya giderdi. Kaçış rampası gibiydi yatak onun için. Sanki uyuduğunda tüm sıkıntıları bitecekti.   

İnsan bir yerlere kaçarak problemlerinden kurtulabilir miydi? 

Asansörden inip otoparka doğru yürüdü, arabaya bindi. Yol uzundu, uzun uzun düşünürüm diye geçirdi içinden. Nişandan önce bu kadar tartışmazdık diye düşündü. O anda okul yılları geldi aklına. Hülya ile aynı üniversitede okumuşlardı. Hülyanın güler yüzlü, neşeli olması Emre’nin dikkatini çekmişti. Hülya’nın yanında rahat hissederdi kendini. Okul bitince nişan kararı almışlar, Emre askere gitmeden nişanlanmışlardı. O askerden dönünce de düğün için gün almaya karar vermişlerdi. Bu arada Emre işini kurup çalışmaya başlamıştı. Her şey yolundaymış gibi görünüyordu ancak ne zaman düğün için konuşmaya başlasalar mutlaka tartışıyorlardı.  Emre işinde yeni olsa da para biriktirmek, düğününü kendi yapmak istiyordu.  Bundan dolayı ekstra sipariş alıyor, gece gündüz iş yetiştirmeye çalışıyordu. Aslında bu durumdan şikayetçi değildi ancak Hülya’nın her gün değişen isteklerine nasıl yetişeceğini şaşırıyordu.

O sırada kırmızı ışıkta geçtiğini fark etti.  Işığı nasıl görmedim diye söylendi içinden. Daha dikkatli olmalıyım diye düşünürken telefonu çaldı. İş yerinde bir problem çıktığını öğrenince canı iyice sıkılmıştı. Bu iş onun için önemliydi çünkü oradan gelecek parayı düğün harcamalarında kullanacaktı. Hülya’nın düğün için olmazsa olmazları vardı. Mobilyalar şu marka olmalı, üç oda bir salon site içi bir daire, düğün ve dış mekân için özel fotoğrafçı, düğünde giyeceği 2 farklı gelinlik, balayı için de yurt dışı tatili… Emre’nin tüm bunları karşılayabilecek gücü olmadığını biliyordu Hülya. Yine de isteklerine her geçen gün bir yenisini ekliyordu. Daha nişan borçları yeni bitmişti. Düğün için tekrar borçlanmak istemiyordu Emre. Aslında onun için küçücük bir ev yeterliydi. Ancak Hülya’ya göre her şey dört dörtlük olmalıydı. 

Tüm bunları nasıl karşılayacağını düşünürken birden korna sesiyle irkildi.  Yeşil ışık yanmış, Emre bu sefer de “geç” işaretini görememişti. İkinci kez uyarılmıştı. Uygun bir yerde arabayı durdurdu. Camı açtı, temiz havayı içine çekti. Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirdi? Oysa kurallara uyan, bu zamana kadar trafikte hiç ceza almamış biriydi.  Sanki hayat ona bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.

Neden durması gerektiği yerde geçip, geçmesi gereken yerde durmuştu? Trafik ışıklarını fark etmediysem kim bilir gün içinde neleri kaçırıyorum, diye düşündü. Birden geçen hafta arkadaşının paylaştığı makaledeki cümleyi anımsadı: 

“Hayatta bize verilen her işaretin içinde bir mesaj saklıdır. Bu mesajlar uyarıcı ya da müjdeleyicidir.  İnsan istekleri aşırılaştığında mesajları doğru okuyamaz ve tedbir alması gereken yerleri kaçırır”.

“Dikkatimi dağıtacak kadar kafamı meşgul eden şey neydi? Hayatın bana verdiği bir mesaj var… Günlerdir uykusuzum, peki ama ne için?” diye sordu kendi kendine. Evlenip mutlu bir yuva kurmaktı isteği. Bunun için değerdi. İnsanın hayatını bir insanla birleştirmek istemesi güzel bir şey. Ancak evliliğin içeriğinden çok biçimi daha şimdiden yormuştu onu. Hem maddi hem de manevi olarak…

Konuşacaktı Hülya’yla. Bu kadar borcun altından kalkamayacağını söyleyecekti. Hayatta hiçbir şeyin birdenbire olmadığını… Gücünün üstünde borçlanmak yerine imkanları ölçüsünde bir düğün yapabileceğini…

Evlilik için iki insanın el ele verip aynı yola çıkması gerekirdi. Ancak o yolda karşılaşılan işaretlerden gerekli mesajları almak da çok önemliydi. Yola sağlam devam edebilmek için… 

 *****

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

*****