- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Öne Çıkan Yayın
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Gün henüz ağarmamıştı uyandığında. Güne erken başlamak okul yıllarında edindiği bir alışkanlıktı Ahmet’in. Yaşadığı şehirdeki üniversiteyi kazanmıştı. Ancak mimarlık fakültesi şehrin dışındaydı ve dersten iki saat önce evden çıkmak zorundaydı. Aynı şehirde okumanın bu kadar zahmetli olacağını düşünmemişti. Okul harçlığını çıkarmak için de hafta sonları yarı zamanlı bir işte çalışıyor, yine erken kalkıyordu. “Hayat nelere mecbur bırakıyor insanı...” diye düşündü.
Haftanın beş günü okulu için, hafta sonu işi için erken kalkıyordu. Mezun olduktan sonra da durum değişmedi, iş aramak için erkenden güne başlar oldu. Aylardır iş başvurularında bulunuyor, içlerinden çok azı görüşmek için randevu veriyordu. Görüşme yaptığı firmaların çoğu “deneyimli takım arkadaşları arıyoruz” deyip olumsuz dönüş yapıyordu. Deneyim, insanın yaşadıklarından sonuç çıkarmaksa, yeni mezun olmuş birinin mezun olduğu alanla ilgili ne kadar deneyimi olabilirdi ki? Kendi hayatı bir an gözünün önünden geçti Ahmet’in... Okula başladığı ilk yıllarda ailesinden aldığı destekle maddi kaygı yaşamamıştı. Ama yaşanan salgın hastalık sürecinde babası iş yerini kapatmak zorunda kalmıştı. Kendi masraflarını karşılayabilmek için hafta sonları motor kurye olarak çalışmaya başlamıştı.
Hayatın onu zorunlu olarak böyle bir öyküye itmiş olması başta aleyhine gibi görünse de toplamda tüm öyküsünü değiştirecek sürecin ilk adımıydı aslında.
Uykusuz girdiği vizeler, iş çıkışı gece yarılarına kadar hazırladığı proje çalışmaları, bitirme tezi derken dört senede mezun olabilmeyi başarabilmişti. “İnsan hayatta hiçbir şeyi kolay kazanmıyor. Kolay yoldan elde ettiği şeyler insanda kalıcı olmuyor!” diye düşündü içinden…
Mesela bir zeytin ağacı, dikilir dikilmez hemen meyve verir miydi? İhtiyacı olan ısıya, ışığa, minerallere ulaşmak için gövdesini ışığa çevirip, köklerini toprağın altına uzatarak bir bedel ortaya koyar; kışın soğuğuna, yazın sıcağına dayanırdı. Ortalama 6-7 yıl sonra da zeytin vermeye başlardı. Sonrasında her yıl zeytin verebilmesi, yıllarca verdiği mücadelenin sonucu olurdu aslında.
Ya da bir kelebeğin kozasındaki küçücük bir delikten çıkması kolay mıydı? Kanatlarını çırptıkça yorulur, bekler, tekrar devam eder… Onun kozadan çıkmak için çabalaması, bedenindeki sıvının kanatlarına kadar gitmesi, kanatlarının güçlenmesini ve kozadan çıkarak uçmasını sağlayacaktır. Vazgeçiyor olsaydı bedeni kuru ve kanatları buruş buruş kalacak ve sürünmeye devam edecekti.
Peki, bir çocuk doğduğunda hemen yürüyebilir mi? Önce emeklemeye başlar, sonrasında koltuğun kenarına tutunarak ayağının üstünde durmaya çalışır. Düşer, tekrar kalkıp dener, tekrar düşüp bir yerini çarpar, tekrar kalkar, tekrar düşüp dizini acıtır ama yürümek için bedel ödemekten vazgeçmezdi... Artık koşabilmek için ortaya koyduğu bedel, yürüyebilmek için koyduğundan daha az olacaktı.
Zorlandı diye hangi balık yüzmekten, hangi kuş uçmaktan vazgeçer ki?
İnsan hiçbir hedefe elini kolunu sallaya sallaya ulaşamaz. Mutlaka başta engelleyici, zorlayıcı baskılarla karşılaşacaktır. Ne yaparsa yapsın önce olmayacaktır. Hayat “emin misin?” der “gerçekten mi?” der, samimiyetine bakar. Azim ve sabırla yola çıkıp, baskılara rağmen vazgeçmeyip gerekli bedelleri ödeyenler hedeflerine ulaşanlardır.
Bu öykü çok isteyenlerin değil, hedefi uğruna her türlü zorluğa rağmen bedel ödemeye devam edenlerin öyküsüdür…
*****
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.
*****
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
İnsan bedelin ne olduğunu öğrenince, hayat beni yordu yerine hayat beni ne kadar çok destekledi demeye başlıyor.
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilBedel ödemeye devam edenlerin öyküsüne sahip olmak duasıyla elinize sağlık 🌸
YanıtlaSilAmin bu öyküniün akibeti güzel olsun..
Silİstemek yetmez, bedeline razı mısın🌸
YanıtlaSil“İnsan hiçbir hedefe elini kolunu sallaya sallaya ulaşamaz. Mutlaka başta engelleyici, zorlayıcı baskılarla karşılaşacaktır.”
YanıtlaSilKolay olan da mutlu etmeyecektir. Kolay ulaşabildiği şeye değer de vermez.
Azimle ve sabırla.. yazanların eline sağlık 💫
YanıtlaSilBir şeylerin çok istenmesinden daha önemlisi isteginde samimi olup o istek için ortaya gerçek bir emek koymanin onemi çok güzel anlatilmiș. Kaleminize sağlık 🌸
YanıtlaSilHerhangi bir yola cikicaksam bu yazı ışığında olsun, öyle olsun ki zorlayıcı ne varsa bana engel olmasın... Ellerinize sağlık🌸
YanıtlaSilBize ışık tutan bilgiler icin cok teşekkür ederiz
YanıtlaSilZoru görünce kaçmayan hazzını sevdiği yerin acısını da seven insan yol alır, yürür o gemi...
YanıtlaSilÖnüme çıkan engeller, o işin benim için doğru olup olmadığı konusunda beni şüpheye düşürürdü. Bildiklerimin tersiymiş bir çok şey. Egitimlerinizden çok şey öğrendim. En başta ise sadece bir "eğitim" olmadığını...
YanıtlaSilÇok güzel bir aktarım olmuş. Emeği geçen herkese teşekkürler..
YanıtlaSilİnsanoğlunun neyi neden istediğini bazen bilemez... Yazıda ,,ne olursa olsun. İnsanın hedefi uğruna vazgeçişlerinin olması gerekiyoru işlemiş ...
YanıtlaSilİnsan hayatta hiçbir şeyi kolay kazanmıyor. Kolay yoldan elde ettiği şeyler insanda kalıcı olmuyor
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🙏
Kelebegin ornegi ne guzel ve digerleri... Tesekkurler!
YanıtlaSilCogumuzun mızıkçılık yaptığı, ben oynamıyorum dediği bir zamandayız, yani cok az kiși oyunun kurallarını kabul edip cabalamaya devam ediyor..
Ișin en tatli tarafi ise çabalayip yorulana gercek anlamda keyif alma hakki veriliyor ama hemen degil, bir muddet sonra...
Bedel insanın şifasıdır. Neyi neden yaptığımızı bilmek çok öenmli bu hayatta. Hedeflemizim olması bu hedefler doğrultusunda ilerelerken hayat bu seniçimlerimizle bizi sınar. Bu konuda samimisin diye. Sınavımızı verebilenlerden olmak dileğiyle
YanıtlaSilEmeğinize sağlık, rahatlık tuzağındaki bir çok insana örnek olabilecek çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilTeşekkürler...
YanıtlaSilBir süre zorlandıktan sonra koşarak ulaşamadığımız yere yürüyerek ulaşacak seviyeye gelmemiz ne güzel bir şey... Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş, ağzınıza sağlık.
YanıtlaSilBir süre zorlandıktan sonra koşarak ulaşamadığımız yere yürüyerek ulaşacak seviyeye gelmemiz ne güzel bir şey... Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş, ağzınıza sağlık.
YanıtlaSilKaleminize sağlık 💐
YanıtlaSilÜzerine emek vermediğin bir şey de insan yol alamıyor. Çocuk büyütülür ama yetiştirmek emek ister. Evlilikte iyi bir ilişki, emek ister. İşinde başarılı olmak emek ister. Önemli olan kolları sıvamak, yoldaki o bedelleri ödeyecek sebeplere odaklanmak! O zaman sonuç çok da önemli değil diyebiliyoruz. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilZeytin ağacı olabilmek..Basi zahmetli olsada ...
YanıtlaSilÖyle güzel bir yazı olmuş ki... Emeğinize sağlık..
YanıtlaSilHedefimiz uğruna her türlü zorlukla mücadele etmek dileğiyle.✨️
Insanın hedefi doğrultusunda ödediği bedel çok kıymetli.
YanıtlaSilİlk önümüze çıkan engellerin bizi güçlendirmek için çıktığını bilmek, bizim samimiyet testimiz olduğunu bilmek, vazgeçmeden cabada kalmamıza yardım ediyor. Bilmek, herşeyi daha farklı görüp algılamamıza ve daha doğru tepki vermemize yardım ediyor.
Yazan Hocamızın emeğine sağlık💓
Bedelin ne olduğu çoğu insan bilmiyor sayenizde bir çok kişiye ulaşılıyor. Emeğimize sağlık çok etkili bir anlatım.
YanıtlaSilAzmin zaferi hiç şaşmaz...Ellerinize sağlık🍁
YanıtlaSilHem konuya net bi giriş olmus hem gelismedeki örnekler net ve sonuca bağlanma kısmı. Kim yazdıysa eline emeğine sağlık
YanıtlaSilHem konuya net bi giriş olmus hem gelismedeki örnekler net ve sonuca bağlanma kısmı. Kim yazdıysa eline emeğine sağlık
YanıtlaSilBedel meselesi öyle bir mesele ki, ilk duyduğunda “hayatın neresinde var ki bu bedel?” Diye düşünüyorsun. Derinleştikçe “hayatın neresinde bedel yok ki” diye düşünmeye başlıyorsun. Arıyorsun arıyorsun ve bedele bağlanmayan hiç bir mesele bulamıyorsun… ne acayip şey. Anlaması ne basit, kabul etmesi ne zor. Görmesi ne basit, algılaması ne zor…
YanıtlaSilÇok şükür anlayabilene, yazanın niyetine sağlık 🌸
YanıtlaSilGerçekten çok etkileyici. Umarım doğru ve yeterli bedeller ödeyenlerden oluruz.
YanıtlaSilBedel tam da hayatın kendisi...
YanıtlaSilDoğru yere, doğru şekilde ve tez zamanda gerçek bedeli ödemek; akabinde razı olmak ve razı olunmak nasip olsun dilerim.
YanıtlaSilHatırlatmalar İçin teşekkürler.
🧡
Etkileyici güzel bir yazı. Elinize sağlık
YanıtlaSilAydınlatıcı bilgiler var. Bedel ile ilgili tanımlarım güncellendir. teşekkürler.
YanıtlaSilBu öykü çok isteyenlerin değil, hedefi uğruna her türlü zorluğa rağmen bedel ödemeye devam edenlerin öyküsüdür… çook güzel…
YanıtlaSilİnsanın yegane satın alma gücü bu sanırım
YanıtlaSilSevdiğimiz şeyleri kıymetli yapan şey ona bizden geçen parçamız demek ki,
YanıtlaSilhayat bedel ve karşılığı üzerine kuruludur.
YanıtlaSilİnsanın egosunun zıttına bedel ödüyor olması, bunu sürekli azimle devam ettirmesi çok kıymetli
YanıtlaSilÖdediğin bedel kadar evrende yer kaplıyorsun..
YanıtlaSilSen hayata kendinden ne verdin? Ne çıktı senden? Hangi sevdiğin şeyden vazgeçtin? Zor olsa da neye rağmen neyi yaptın? Hepsinin bir hesabı var... Tüm kaderinin dizayn olduğu yer...
YanıtlaSil