- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Öne Çıkan Yayın
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Sonbahar…
Rüzgârda uçuşan rengârenk yapraklara bakarak hüzünlendi. Evinin bahçesindeki çiçeklere bakarak iç geçirdi: ‘’Ayrılmak zor geliyor, çok alışmışım’’.
Küçük oğlunu bu evde kucağına almıştı. Acı tatlı hatıraları gözünün önünden geçti. Yeni hayatında aynı imkânlara sahip olmayacağı düşüncesi canını acıtıyordu. Eşyaları kamyona yüklenmişti ve yola çıkmışlardı. Yaşlı gözlerle evine, komşularına ve yaşanmışlıklarına veda etti…
Sarp yokuşlu, dönemeçli dar yolları geçerek yeni evlerine vardılar. Yeni evine, bahçesine, eşyalarla tıka basa dolmuş kutulara göz gezdirdi; karamsar düşüncelere daldı… Mevcut imkânlarla yani imkânsızlıklarıyla nasıl baş edeceğini düşündü. Annesi her şeyin zamanla değişeceğini söylüyordu ama etrafında zaman geçse de değişmeyen öyküler vardı.
Gerçekten insanın şifası zamanda mı? Annesi, babası, kocasından yakınan Ayşe Teyze, eşinden boşanan Ali Dayı, insanların vefasızlığından yakınan Ali Amca…
“Neye ihtiyacım var? Şifam nerede?”
Kendi kendine kutuları taşırken olayı kabullenip harekete geçmeye karar verdi. “Önceki evimin, mutfağımın ne kadar harika olduğunu düşünmek benim hayatımı kolaylaştırmıyor. Aksine durdukça daha da üzülüyorum.” diye düşündü.
“Umudumu kaybedersem geriye ne kalır ve bu benim lehime mi?
Şimdi elimde ne var?
Elimdekilerle hayatımı nasıl toparlarım?
Ne yapmalıyım?”...
Canı çok acısa da bunlara bilinç verdi...
Evini kendi boyamak zorunda kaldı. Öncesinde çocuklarıyla bu kadar keyifli zaman geçirmediğini fark etti. Bir aile olmuşlardı, her şeye herkes ortaktı; hüzne de mutluluğa da. İmkânsızlıklar nasıl bir imkâna dönüşmüştü. Çocukları okuldan gelince bahçede oyun oynayabiliyordu. Yıldızların ne kadar parlak olduğunu yeni keşfediyorlardı. Evinin bahçesindeki tandırda kendi ekmeğini yapmayı, komşularından bahçesini ekip dikmeyi öğrenmişti. Ekim zamanı, çapalama, sulama sıklığı, ne zaman toplamalı... Toprakla uğraşmak iyi geliyordu. Sık sık da misafir ağırlar olmuştu.
Daha tebessümlü, daha üretken bir insana dönüşmüştü. Verdiği huzur insanları ona yaklaştırıyordu. Önceleri misafir gelecek diye günler öncesinden hazırlıklar yapmaya başlardı. Misafir gelmeden kaygısı evi kaplardı. Şimdiyse hayattaki öncelikleri değişmişti. “Yeter ki güler yüzümüz, neşemiz olsun...” diye düşünüyordu. Misafirleri artmasına rağmen yorgunluğu azalıyordu. Öğrenebilen bir insana dönüşmüştü.
Her gün yaptığı yürüyüşler hareketini artırmıştı. Bu eve taşındığında yalnızlaşacağını, mutsuz olacağını düşünmüştü ama hiç de düşündüğü gibi olmamıştı.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; ‘’İnsanın imkânları onun imkânsızlığının sebebidir."
“Meğer imkânsızlıklar benim şifammış” diye düşündü.
İnsan yanılır, yanıldığının da farkında olmaz. Ama nasıl bir yanılma…
Dününden daha mutlu, dününden daha huzurlu, daha güçlü bir insana dönüşmüştü. Hareketi, üretimi sayesinde hayatında eksilen imkânların yerini mutluluk ve huzur almıştı. “Hayatta boşluk yokmuş” diyerek gülümsedi.
*****
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.
*****
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
İnsanın en büyük imkanı imkansızlık aslında okurken mutlu oldum 🌺
YanıtlaSil♥️
SilAnlatılanları derinden hissettim. Ellerinize sağlık, yol gösterici ve faydalı bu yazı için teşekkür ederim...
YanıtlaSil♥️
SilÇok güzel bir yazıydı. Bazen bakış açımızın değişmesi ve gözümüzün önündeki nimetleri fark etmemizde yatıyor tüm güzellikler.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilAnda bakan yanılıyor insanın yaşadığı hiçbir şey sebepsiz değil doğru okuyabilenlerden olalım İnsaAllah
YanıtlaSilKendim yaşadım gibi hissettirdiniz. Çok teşekkürler emeginize
YanıtlaSilEvvet gözümüzde canlandı okurken
Sil“Meğer imkânsızlıklar benim şifammış” Çok tanıdık geldi :) Ellerinize sağlık güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilÇok önemli bir cümle ♥️
SilRuhumuza şifa oldu çok şükür, yüreğinize sağlık
YanıtlaSil🪻🪻🪻
SilEmeklerinize teşekkür ederiz
YanıtlaSilİnsanın imkanları onun imkansızlığının sebebi olması çok ilginç.
YanıtlaSilGarip ama gercek
SilMutluluğu, imkanları arttırmaya çalışmakta sanacak ve çok hatalar yapacaktık. Yolumuzu aydınlattınız, boşa çabalardan döndürdünüz. Emeklerinize sağlık...
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
Sil“Önceki evimin, mutfağımın ne kadar harika olduğunu düşünmek benim hayatımı kolaylaştırmıyor. Aksine durdukça daha da üzülüyorum.” Çok etkileyen bir yazı oldu... İnsanın zihnindeki kıyaslar onun yürümesine engel olabiliyor ve bu an'ı da öylece geçirdiğini fark edemeyebiliyor... İmkansızlıklarımızı şifamıza dönüştürebilenlerden oluruz umarım :) Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilİnsan sahip olduklarını arttırarak mutlu olacağını zannediyor, yanılıyor yanılmadan öğrenebilenlerden olmak dileğiyle
YanıtlaSilHer insanın bir dönem hayatında yaşadığı bir tat bu, ne güzel de üstesinden gelinebilir olduğuna dair motive edici bir yazı olmuş..
YanıtlaSilÜretimde olmanın insanı dünden daha iyi yaptığını anlatan çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık
YanıtlaSilEn büyük yanılgılarımızdan birisi de imkanlarımızı artırmaya çalışmak oluyor. Oysaki o imkanlar bizi imkansızlığa götürüyor. Yaşadığımız ne varsa aslında bizim lehimize. Yapamam alışamam zannedip gözünde büyür ama aslında problemi kabul edip yola koyulduğunda hiç de öyle düşündüğü gibi olmadığını anlıyor insan.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık çok güzel bir yazıydı.
YanıtlaSilHayatımızdaki imkansızlıklar aslında bizim hayrimiza gelisiyordur. Her imkanın bizi mutlu edeceğini düşünürüz o an ancak imkansızlığa götürdüğünü maalesef anlayamayız. O robot benim evimde olsa keşke daha güzel olurdu hersey, daha büyük bir evim olsa temizlikçim olsa uretimimizi kisitlayarak aslında kendimizi buyuk bir yanilginin icine surukledigimizi... harika bir yazıydı emeğinize sağlık
YanıtlaSilKaleminize saglik💜
Silİnsanın şifası o kadar yakın ki.. zorlaştıran insanın yine kendisi
YanıtlaSilinsan kendini kandırma ustası...
Sil‘’İnsanın imkânları onun imkânsızlığının sebebidir." Samimi güzel bir yazı. Kaleminize kuvvet
YanıtlaSilDününden daha mutlu, dününden daha huzurlu, daha güçlü bir insana dönüşmek benim de hayalim. ana karakterle ortak hedefimiz var yol gösterici oldu teşekkürler
YanıtlaSilŞifam nerede? İmkansızlıklar da
YanıtlaSilNe kadar az imkan o kadar çok marifet gerektiriyor.
YanıtlaSilGetiriyor
SilKeşke o eski günlerime dönebilsem şimdi daha çok iyi anladım bu yazıyı okuyunca şifam o küçücük evde o eski gunlerdeymis elinize yüreğinize kaleminize sağlık
YanıtlaSilNe ilginç bir gerçeklik değil mi? İnsan imkana sahip olsa tüm problemlerini çözebileceğini düşünür oysaki
YanıtlaSilEvvet, zanlarımiz ve gercekler
SilEğer çevremizdeki insanlara bakınca. En imkanı olmayan kişinin ciddi başarılara imza attığını görürüz. Demek kişinin en imkanı olmayan hali onun daha dirayetli olmasına neden.. Onun içindir ki imkansızlık insanı beceri sahibi ve ümitvari yapar.. Her şey benim içindi aslında... Her imkansızlık..
YanıtlaSilİmkana artık farklı bir bakış açısıyla bakacagiz♥️
Sil