Ezber Bozmak

 

Çarpım tablosunu ezberletmeye çalışıyordu oğluna. O kadar bezmişti ki, "Oğlum sen gerizekâlı mısın, 3 kere 2’yi çarpamıyor musun?" Az önce 2 kere 3’ün 6 ettiğini bilen çocuk neden 3 kere 2’yi bilemiyordu? Henüz ezberleyememişti çünkü. İnsanı ezberleyemedikleri gerizekâlı yapar mıydı? Sahi gerizekâlı ne demekti?

İyice gerilen anne mutfağın balkonuna çıkıp bir sigara yaktı.  O da çarpım tablosunun bir parçası değil miydi? Ezbere yapılmış, ezberden hayatımıza kattığımız binlerce çarpandan biri... “Yok, ben bu çocukla baş edemiyorum. Özel hoca tutmak lazım, yoksa okuyamaz bu çocuk. Benim o kadar zamanım yok, her şeye yetişemem ki... Baba desen, ohh ehlikeyif. Akşam gelip yemeği sorar."

Kendi kendine söylenirken mesajın sesi ile irkildi. Arkadaşı en sevdiği markanın sitesinden bir bluz linki atmıştı. Altında yazan notla: "Kaçırma, indirim bu akşam 21.00'e kadar!" "Çok akıllı kız, hiçbir şeyi kaçırmıyor." dedi. Hemen markanın hesabına girdi, birkaç parça kıyafeti sepete atıp, başka popüler hesaplara geçiş yaptı. Beğendiği video ve yazıları yakınlarıyla paylaştı. Bir iki tanesine yorum yapmayı eksik etmedi. Ülkenin adalet sistemine bir katkıda bulunmanın anlık rahatlığını ve gururunu hissetti. Anlamını bilmediği adaletin yorumlarla bir parçası bile olmuştu! 

Bir yandan bunları yaparken az önce kendisini çıldırtan oğluna seslendi: “Berk, Beeerk...” içeriden televizyonun sesi geliyordu. Neyse ki ortalığı dağıtmıyor, televizyon izliyor diye düşündü. Bu kadar yorgunluğun üstüne ekstra iş çıksın istemiyordu.

Çünkü yapacak çok işi vardı ve hiç zamanı yoktu. Bu zaman denen şeyin gölgesi her şeyin üzerindeydi, peki kendisi neredeydi? Yokluğundan, yetmediğinden dert yandığımız zaman… Elinde yelkovanını sıkıca tutup akrebini kaybettiğimiz bir şeydi belki... 

Sorunlardan her bunaldığında zihninin AVM’sinde buluyordu kendini: “Ne kadar çok eksiğim var, beyaz gömleklerim eskidi, ayakkabılarımın hepsinin modası geçti, daha yeni aldığım kazak 2 giymede tüylendi...”

Epey zaman geçirmişti faydalı işlerle. Bir anda annelik dürtüsü ile oğlunun acıkmış olacağını hatırladı. “Berk acıkmadın mı oğluşum, baban geç gelecek sen yemeğini ye.”  Bu da çarpım tablosunun en önemli çarpanlarından biriydi. "Anneee buraya getir, yoksa yemiceemm."

Tabağı hazırlamaya koyuldu. Oğlunun bu şartlı cümleleri onu içten içe mutlu ediyordu. “Zekâya bak, şimdiden blöf yapıyor, ileride çok insanın hakkından gelecek benim oğlum. Babasına “asla almam” dediği o tableti nasıl aldırdı. İsteklerinden asla vazgeçmiyor. Aferin oğluma...” Az önce gerizekâlı olduğundan şüphe ettiği oğlunun zekâsıyla ve yönetim becerisiyle gurur duydu. Biraz aceleyle hazırladığı harika tabak, aklına telefonundaki durum güncellemelerine bugün hiç bakmadığını getirdi. Kendisi de bir şey paylaşmamıştı henüz. Ezberlerden birinin bozulmasının huzursuzluğuyla bu saatte ne koysam ilgi çeker ki, diye düşündü. Zamanı kaçırmanın kaybetmişlik hissine kapıldı. Hepimizin zamanı geri getirememekle ilgili farklı türden acıları yok muydu?

Yaşadığımız kavram karmaşaları; hayatımızdaki tanımları yanlış yapmamıza, yanlış şeylerin peşinden gitmemize sebep olur. "İnsan duyduğu şeyi bildiğini zanneder." der Deneyimsel Öğreti. İnsanın zihni netlik kazansın diye kavramların gerçek anlamlarını öğretir. Zekâ, akıl, adalet, eşitlik, haz, mutluluk… İnsanı gerçek bir amaca ancak bunların ne demek olduğunu bilmek ulaştırır. İnsan hayatını kavramları bilmenin gücü ile yaşar, netliğini korur. O güç ya bizim elimizdedir ya karşı tarafın. O güçle ancak yaşantımızı kontrollü bir şekilde yönetebiliriz. Yoksa boğazımıza kadar saplandığımız bataklığın sıcaklığını hayatın lezzeti zannederiz. 

Ezberlenenler bize fayda ve mutluluk vermiyorsa, zihnimizdeki kavramlarda sorun var demektir. O zaman, kendi çarpım tablomuzdaki kavramları durulamak gerekir ama bazen su da yetmez, sabunlayarak. 

Tüm bildiğimizi zannettiklerimizi alt üst ederek... Gerçek fayda ve mutluluğa  ulaşmak için...

 *****

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

*****