- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Öne Çıkan Yayın
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Günlerden pazartesi, aylardan umut...
Yeni iş yeri, yeni insanlar, yeni umutlar…
"Her şeyi çok daha iyi yapmalıyım, bu sefer bunu berbat etmeyeceğim" diye kendi kendine söz verdi. Nerede yanlış yaptığını, neyi düzelteceğini bilmeden…
Üniversiteden yeni mezun sayılmasına rağmen üçüncü iş yerinde işe başlayacaktı.
İlk zamanlar her şey yolunda gidiyor gibi gözükürken, zamanla insanların kendisine karşı umursamaz ve nankör olmalarından yakınmaya başlıyordu.
Kendini sevdirmenin yolunun tavizler vermekten geçtiğini, insanların her istediğini yaptığında sevileceğini zannederdi.
Başta aldığı karşılık güzel olunca birini çok sever, devamı gelmeyince gereksiz nefret ederdi… Karşısındaki kişiler ne çok sevilecek, ne de nefret edilecek şeyler yaparlardı oysa...
Arada “Ben sevdiğimi çok severim, sevmediğimi de hiç sevmem” diyerek etrafındakilere kendince gözdağı verirdi. Bir davranışlarıyla küsen, ufacık bir ilgi gördüğünde hemen sevgi pıtırcığı olan birinin uyarısının dikkate alınacağını zannederek...
Kendisinden talep edilmeden insanların problemlerini çözmek için uğraşırdı.
Zamanla yaptıklarına karşılık alamayınca tepkiselleşip, “Ben bunların hiçbirini hak etmedim.” diyerek isyan ederdi.
Oysa hak etmediğini düşündüğü sahnelere sebep olan da ta kendisiydi.
Bulunduğu sahneyi beğenmeyip "Bu sefer aynı olmayacak." diyerek o yaşantıdan kaçar fakat gittiği yerde farklı insanlarla yine benzer sahneler yaşardı.
Bilmiyordu ki hayatta her şeyin bir ölçüsü vardı…
İnsan ancak ölçüyü bilip yöntemine uygun davrandığında daha az yanılıyor, daha az hata yapıyor ve daha sağlıklı ilişkiler kurabiliyordu.
Gerçek sevginin, jestin, merhametin bir ölçüsü vardı. İnsan ancak jestin ne olduğunu öğrendiğinde ‘Jest yapıyorum zannederken ne tavizler vermişim.’ diyebiliyor.
Sağlıklı sınır nasıl çizilir bilmediğinde ise insanları nankör olmakla suçlayabiliyor.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Sınırları olmayanın imtiyaz hakkı yoktur.”
Herkese canım diyen biri gerçekten "canı" olana hakkını veremiyor.
Herkese iyi diyen, iyinin hakkını veremiyor.
Ne denilirse evet diyenin artık “hayır” deme hakkı kalmıyor.
Peki insan neye evet, neye hayır demeli?
Ancak ölçüsü gerçeklik olan bu sorunun hakkını verebiliyor.
Kişi tutarlı bilgilere hâkim oldukça hatalarından ders çıkarabilir hale geliyor.
Kiminle yakın, kiminle uzak olacağıyla ilgili gerçeğe göre karar verebiliyor.
Peki biz ve bizim ölçülerimiz… Ne kadar gerçeğe yakınız?
Ölçümüz gerçekse işte o zaman çözüm var…
*****
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.
*****
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yazdıklarınız gerçekten hayatın içinden ve kalbe dokunuyor emeğinize sağlık
YanıtlaSilİnsan hayatın içerisinde farkına varamayabiliyor hele de duyguları aktifse. O yüzden en çok golü de buralardan yiyoruz sanırım. 🥴
YanıtlaSilEvet birileri bizi seviyorsa var oluruz yanılgısı....
SilBizleri aydınlatan bu yazı için teşekkür ederim💐
YanıtlaSilSınırları olmayanın imtiyaz hakkı yoktur. Özellikle bu cümleniz hayatimizin bir cok noktasinda olmasi gerekeni açıklıyor teşekkür ederiz👏💐.
YanıtlaSilBu kadar sahte, samimiyetsiz olan bu dünya da. Sizlerin bu kadar samimi ve içtenlikle yazılan bilgileriniz için teşekkür ederiz kaleminize sağlık 🎊👍
YanıtlaSilİnsanın sevilmesinin önündeki engel sevilmek için ölçüsüzce yaptıkları olabiliyormuş...
YanıtlaSilEllerinize sağlık ☘️
YanıtlaSil"İnsan ancak jestin ne olduğunu öğrendiğinde ‘Jest yapıyorum zannederken ne tavizler vermişim.’ diyebiliyor." Gerçekten de ne kadar çok taviz vermişim şu hatta. Kaleminize sağlık güzel ve farkındalığımızı arttıran bir yazı olmuş.
YanıtlaSilHerkese canım diyetek gerçek canı na haksızlık edebiliyor insan 👏👏👏👏👏👏👏👏👏
YanıtlaSilİnsanın sınırlarını koyamayinca karşı tarafa nankör demesi... Çok etkileyici ve doğru... Teşekkür ederim, kaleminize sağlık...
YanıtlaSilUzun zamandır bu kadar kaliteli bir yazı okumamıştım, harika…
YanıtlaSilİnsan sınır çizemeyince “iyilikten maraz doğar” sanıyor. Oysa o tavizdi…
YanıtlaSilKavramlar karıştığı için insanlar ayrışmaya gitti aslında, der Deneyimsel öğreti...Bu yazı bunu çok iyi anlatmış
Silİnsanın algılarını açan muhteşem bir yazı…
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilSınırları olmayan hayatta adaletli de olamıyor. Emeğimize sağlık🌻
YanıtlaSilGerçekçi çözümlerle hayatımız kolaylaşıyor. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilBu kaliteli yazı için teşekkürler 🌸
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilÖlçümüz gerçekse işte o zaman çözüm var…
YanıtlaSilEn yakınımızla bile sınırımızın olmasının önemini hatırlattınız, teşekkürler bu güzel yazınız için.
YanıtlaSilÇizgiyi aşinca zarar görüyoruz. Şimdi neden bana böyle davrandı ki deriz. Evde işte sosyal hayatta bu hep böyle iken nasıl oluyor da bu konuyu unutuyoruz...
YanıtlaSilÇabuk samimi olarak çabuk ilişki kurmak insanları , dönüşü olmayan yollara sokuyor, sonra da neden hep beni buluyor deniyor da bu durumu nasıl çözelim diyemiyoruz...
SilGerçeğe sahip olan üstündür
YanıtlaSilGerçekten hayatta her şeyin bir ölçüsü vardı
YanıtlaSilÖlçü varsa kararı vermek daha konforlu olacaktır.
Sil