- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Öne Çıkan Yayın
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Sıkıcı bir pazartesi günüydü anne için. Okullar da yaz tatilindeydi. Bir önceki günün yorgunluğu ile sabah oldukça geç uyanmıştı. Tüm hafta sonu dağılan evin toparlanması gerekiyordu. Nereden başlayacağını bilemiyordu, üstelik kendini çok yorgun hissediyordu. En iyisi mutfaktan başlamaktı, piknik sepeti boşaltılacaktı daha. Yere dağılan meyveleri kaldırdı. O esnada gözü duvardaki saate takıldı. Her gün izlediği sabah kuşağı programı çoktan başlamıştı.
Arkasındaki dağınık tezgâha göz atıp telaşla mutfağındaki televizyonu açtı. Geceden kalan kurumuş yemek tabakları, meyve kabukları, tezgâha dökülen çay yaprakları, çitlenmiş çekirdek kabukları ve daha bir sürü şey… “Bizi artık temizle!” diye adeta feryat ediyorlardı.
Televizyonu son ses izlemeyi çok seviyordu; yine aynı şekilde sesini açtı ve taşmak üzere olan kahvesini fincana döktü. Birden programdaki hararetli tartışmaların içinde buldu kendini. Her geçen gün daha büyük bir heyecan duyuyordu bu programa. “Bir yandan izler, bir yandan toplarım” diye düşünüyordu ama ikisinden birini seçmesi gerekiyordu. Tüketimle başlayan bir gün belli ki tüketimle devam edecekti. Tabakları boşaltmaya çalışsa da bütün dikkati televizyondaki tartışmadaydı. Küçük Esma da bacağına dokunarak annesine sesini duyurmaya çalışıyordu;
- Anne boya kalemlerim nerede?
- Anne gözünü ekrandan ayırmadan cevap verdi:
- Bilmiyorum kızım git odana bak.
- Baktım anne odamda yok.
Esma'nın verdiği cevabı annesi duymamıştı bile. Boyama yapmaya yeni başlamıştı ve oldukça hoşuna gidiyordu. Babasına sabah işe giderken söz vermişti Esma. Dün piknikte gördüklerini çizecekti. Ağaçlar, kuşlar, güneş hepsi gözünün önünden geçiyordu.
Deneyimsel Öğreti der ki “Bu hayatta insan algıladığını aktarır.” Esma piknikte iç dünyasına aldığı resmi yapmak istiyordu; anne ise programın bir parçası olmuştu. O da algıladıklarını aktarıyordu. Arada argo kelimeler kullanarak tartışanlardan birine taraf oluyordu. Televizyondan gelen bağırma sesleri bir anlığına Esma'nın da dikkatini çekti. Anne olayın içindeymiş gibi heyecanlı tepkiler veriyordu. Kızı da bir an bağırmaya başladı televizyondakiler gibi. Anne şaşkın gözlerle kızına baktı. Onu hiç bu kadar öfkeli hatırlamıyordu; oysa Esma çok uyumlu bir çocuktu.
“Dur yavrum hemen bulup getireceğim, bir reklam arasını bekleyemedin Esma.” dedi. Esma henüz reklam arası tam olarak ne demektir bilmiyordu. Şaşkınlıkla annesine baktı.
Daha yatakları bile toplamayan anne hızla odalarda boya kutusunu arıyordu. Nerde acaba nerdeee? Televizyondaki çığlık sesi Esma'nın odasına kadar gelmişti. Annenin merakı kalem aramasını hızlandırdı. Acaba ne oldu? Merakı onu panikletmişti.
Son olarak yatağın altına baktı. Esma'nın dağılan yapbozlarını, çoraplarını alıp halının ortasına fırlattı. Yatağın altına dökülmüş şekilde boyaları buldu. Telaşla toplayıp kızına götürdü. Oysa yanlış kalemlerdi. Esma boyama için akşam babasını beklemeye karar verdi.
Annenin beklediği reklam arası gelince de hemen arkadaşını aradı; programın kritiği yapılmalıydı.
- Alo, hayatım izledin mi programı? Çok şaşırdım ben.
- Evet evet, izledim ama adam haklıydı tatlım.
- Öyle ama kadın da haksız sayılmazdı.
- Adam ne istiyor ki kadından, biraz dinlese. Doğrusu ben kadına hak verdim. Ne kadar ağladı, çok içime dokundu.
- Yok yok ben adama çok üzüldüm, yüzünün halini görmedin mi? Çok yorgun bitkin bir haldeydi. Hem de ne zamandan beri hasta ve yalnız yaşıyormuş. Çok etkilendim doğrusu.
Evet, İnsanın ilgisi neredeyse algısı oradadır. İnsan ilgi ve merak gösterdiği şeylere daha iyi konsantre olur; oradaki detayları kaçırmaz. Oysa insanların ihtiyaçları ile doğru orantılı merakları olmalı bu hayatta.
Başkalarının hayatlarına konsantre olmuş insanlar kendi hayatlarına konsantre olamazlar. Sevdiklerinin ihtiyaçlarını analiz edemezler. “Her çocuk büyür” der Deneyimsel Öğreti. Ama mesele onu yetiştirebilmekte.
Çocuk büyür üniversite kazanır, yuva kurar “Aa ne ara bu kadar büyüdün de evden ayrılıyorsun?" diye sorar büyükleri.
Bazı çocuklar ise şöyle cevap verir: REKLAM ARALARINDA…
*****
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.
*****
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
İnsan başkasının gündemine düşünce gözünün önündekini göremiyor…
YanıtlaSilAh ah çok üzülüyorum kaybolup giden çocuklara
YanıtlaSilÇok kıymetli iyi bir insan yetiştirmek. Bunun hakkında bilinçlendiren güzel bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık🌸
YanıtlaSilAnneler mi çocuk, çocuklar mı anne herşey birbirine karışmış durumda. Büyük küçük ekranlar karşısında kaybolup giden hayatlar, boşa geçen zamanlar. Ne çocuğunun, ne eşinin ne de evinin hakkını verebiliyor insan. Oysaki bu hayatta insanın geri getiremeyeceği tekşey zaman.
YanıtlaSilGeri döndürmek için kimbilir neleri feda etmek isterdi…
Açlık nerede? Algı onu gidermeye dönük orada! Açlığımızı doğru yerlere odaklayabilmeyi diliyorum 🙏 Elinize sağlık, güzel bir farkındalık yazısı olmuş 💐
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsınız kaleminize sağlık
YanıtlaSilİyiyi algılayıp iyiyi aktaran,
YanıtlaSilBüyüten değil yetiştiren olabilmek kıymetli,
Zaman çok kıymetli neyle harcadığınız da...
Kaleminize sağlık
“Yetiştirmek ile büyütmek” farkını anlatıyor olmanız çok güzel. Teşekkür ederiz bu yazı için…
YanıtlaSilBize bir çocuğun nasıl yetişecegini öğrettiğiniz için minnettarım. Teşekkürler...
YanıtlaSilBüyütmek başka bir şey yetiştirmek bambaşka...
YanıtlaSilDaha bilinçli olmak dileği ile... bazılarımızın izlediği tv olmasada algıladığı, konsantre olduğu başka başka şeyler olabiliyor ve reklam arası neredeyse yok gibi 😔 nasılda geçmiş zaman.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim yeniden fark ettirdiğiniz için..
Günümüzde neredeyse herşey iki reklam arasında değil mi? Çok üzücü :(
YanıtlaSil“Her çocuk büyür” der Deneyimsel Öğreti. Ama mesele onu yetiştirebilmekte. Çok iyi…
YanıtlaSilÇok acı aynı evde ilgisiz hayatlar, üstelik bu yetiştirmekle sorumlu olduğun çocuğun
YanıtlaSilBaşkalarının hayat sahnesi ile ilgilendikçe kendi sahnemizden de uzaklaşmaya başlamıyor muyuz?
YanıtlaSilBüyütmek mi yetiştirebilmek mi...
YanıtlaSilhayat kendisi bir reklam olmuş.çok güzel bir yazı
YanıtlaSilÇok güzel ya… Hayat işte… Reklam aralarında yapıyoruz çoğu şeyi… Neleri kaçıyoruz farkında değiliz…
YanıtlaSilçok güzel bir yazı özellikle bu “Bu hayatta insan algıladığını aktarır.” butun yazının özeti
YanıtlaSil