Vazgeçmek Ve Özgürlük

Son zamanlarda televizyonda, internette, sosyal medyada gezinen birçok haber ve resimler var. En dikkat çekici olanı ise Filistin’de ki çocukların tanklara taş atması, ahşap sapanlarla İsrail askerlerini hedef almaları, askerlerin üzerlerine yürümeleri, onların karşısında dik durmaları… Ne ilginç değil mi? 6-12 yaş aralığında ya da daha küçük yaştaki çocuklar bunlar!

Bu çocuklarda ki olan ne? Cesaret, korkusuzluk, özgüven, savaşçı ruh… belki de özgürlük…

Ölüm karşısında kim bu kadar özgür olabilir ki? Karşısında zırhını, özel kıyafetini giymiş askerler ve askerlerin karşısında dimdik duran yürekli çocuklar.

Hayatlarında vazgeçtikleri bir şeyler var ve onların karşısında oldukça özgürler. Ve bunlar daha çocuk!

Zor şartlarda yaşam mücadelesi varken yüzlerinden okunan netlik ise bambaşka! Çok etkileyici değil mi? Hem çocuk, hem bilgisi yok, ama bir o kadar da özgür…

Ağızlarında bombalardan yapılmış eğlenceli şarkılar, oynadıkları en komik oyun ise şehitçilik; birinin küçük kardeşi örtüde yatıyor ve onlara göre ölü taklidi yapıyor. “Siz ne yapıyorsunuz?” dendiğinde verilen cevap: “Şehitçilik oynuyoruz!”… Boşuna denmiyor tabi “Ölmek Filistin’de çocuk işi…”

Bu çocukların bir bildikleri olmalı… Vazgeçtikleri hayatları olduğuna göre!

“Çocuk bu canım ne anlar ölmekten!” Anlarlar efendim, anlarlar… Onlar yıllardır ölümün içinde, en sevdiklerini çoktan kaybettiler bile. Son 3 ayda ki bombardıman da hiç kesilmemişken senden, benden iyi anlarlar!

“Bakış açınız değişirse sizin açınızda değişir.” der hayat bize. Verilen mesajların elbette anlamı var, hele ki tesadüfün olmadığı bu dünyada…

“İnsanlar kelimeleri anlamlandırdığında, gerçek anlamlarına göre hareket ettiklerinde bir topluluk olabilirler ve zihinleri rahatlar.” der Deneyimsel Tasarım Öğretisi.

O zaman özgürlük gerçekte nedir? Dağa taşa çıkmak mı? İstediğin zaman istediğin yerde olmak mı? İstediğini söyleyebilmek, istediğini yiyebilmek ya da istediğini alabilmek midir?

Hayatın içerisinde neyden vazgeçebiliyorsak ona karşı özgürüz demektir. Tıpkı Filistinli çocuğun canından vazgeçebilmesi gibi. Güzelliğimden, yakışıklılığımdan, evimden, arabamdan, telefonumdan hatta saçımdan vazgeçebiliyorsam onlara karşı özgürüm demektir.

Filistin de ki çocuklarda olan şey şimdi tam anlamıyla yerine oturuyor çünkü özgürler. O sebeple de netler, korkusuzlar hem de tanklara taş atıp, yıkık evlerin arasında havada bombalar patlarken oyun oynayacak kadar…

Hayatın içerisinde neyden vazgeçersek o kadar özgürüz ve bu vazgeçişin elbette mükafatı var. Özgürlük; irade sahibi, güçlü insanların işi… Filistin’de de çocuk işi :)

 *****

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

*****