- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Öne Çıkan Yayın
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Nisa teyze torunlarıyla oturuyordu. Üç torunundan en büyüğü Ege, on yaşındaydı ve çok hareketliydi. Aynı zamanda hırslı bir çocuktu. İstediği bir şey için yapmayacağı şey yoktu. Doğru veya yanlış diye düşünmez, sonuca ulaşabilmek için her yolu mübah görürdü. Ortanca torun Yaren ise akıllı, daha gerçekçi bir çocuktu. Ama biraz korkaktı. Cesaretini toplayıp gerçeği dile getiremiyordu.
En küçükleri Deniz ise henüz 2 yaşındaydı ve o da en az Ege kadar hareketliydi. Torunları dizinin dibinde oynaşırken, Nisa Teyze keyifle onları izliyordu. Az önce mutfağa doğru giden Ege, elinde bir kutu kakaolu sütle geri dönmüştü. Onu gören Deniz de süt içmek istedi ve aralarında bir itiş kakış oldu. Yaren, olaya karışmadan babaannesinin dizinin dibinde oturuyordu. Nisa Teyze, ağrıyan ayaklarına rağmen kalkıp onlara müdahale etti. "Yavrum ne oluyor? Bir süt için olacak şey mi!?"
Ege sinirli bir sesle "Süt benim." dedi. “Annem bana aldı."
"Oğlum tamam da ne olur azıcık kardeşin de içiverse?"
"Olmaz… Ben içeceğim. Çünkü annem bana aldığını söyledi."
Bu sırada Deniz hala yerinde durmuyor ve yarım yamalak konuşmasıyla "Süt, süt…menim menim" diyordu. Yaren ise hiç bir şeye karışmadan oturuyor, olanları izliyordu.
Nisa Teyze gün görmüş bir kadındı. Olayların böyle konuşarak çözülemeyeceğini anlamıştı. "Gelin bakalım size bir hikaye anlatayım" dedi.
"Bir zamanlar bir ülke varmış. Harita üzerinde belirlediği bir alanın kendisine ait olduğunu savunurmuş ve bu topraklara 'vaad edilmiş topraklar' dermiş. Belirlediği bu alan gerçekte kendisine ait değilmiş. Hatta kendileri oraya, sonradan gelmişler. Ama bu topraklarda hak iddia etme iznini ALLAH’tan aldıklarını söylerlermiş...
Bu toprakları ele geçirmek için, toprak sahiplerine yapmadıklarını bırakmıyorlarmış. O bölgelerde yaşayan insanları bombalıyor, evlerini yıkıyorlarmış. Çocukları en acımasız şekilde öldürüyor, kısacası kendi keyiflerine göre işkence ediyorlarmış. O bölgeyi kendi sınırlarına dahil etmeye çalışıyorlarmış."
Çocuklar Nisa Teyze’nin hikayesini pür dikkat dinliyorlardı. Yaren araya girdi ve "Peki, gerçekten ALLAH onlara o toprakları vaad etmiş miydi?" dedi.
Nisa Teyze gülümsedi…
"Vaad etmek, söz vermek demektir güzel torunum. İnsanlar birbirlerine söz verip tutmayabilirler. Biz de bunu biliriz. Ama sözünü tutacağını kesin bildiğin insan, sana bir söz verdiğinde kaygılanmazsın. Zaten dediğini yapacak diye emin olur ve rahatına bakarsın. Ama eğer o kişi söz vermemiş ama sen etrafına söz vermiş gibi bilgi vermişsen, yalancı çıkmamak için harekete geçersin. Olmazı oldurmaya çalışırsın. Kendi sözünü hala değerli tutmak için, çirkin şeyler bile yapabilirsin."
Bu defa Ege araya girdi:
"Ama ya ALLAH gerçekten vaad etmişse ve onlar ALLAH'ın sözünü yerine getirmeye çalıştıysa?"
Nisa Teyze Ege'nin tam da kendine göre bir soru sorduğunu düşünerek yine gülümsedi.
"Benim ilk göz ağrım, sözü veren ALLAH ve ALLAH asla vaadinden dönmez. Eğer gerçekten ALLAH onlara böyle bir vaad verdiyse, vaadi gerçekleştirecek olan kendisi değil mi? ALLAH sözünü gerçekleştirebilmek için bizlerin yardımına ihtiyaç duymaz ki... Zamanı gelince, koşullar her ne olursa olsun vaad edilmiş topraklar onların olur zaten.”
Çocuklar önüne bakıp düşünmeye başlamıştı.
Nisa Teyze devam etti:
"Onlar, insanlara zulmederken, bir de sessiz kalanlar vardı. Onlar cesaret edip müdahale edebilseydi bu kadar kan dökülmezdi. Aslında iki taraf oluştuğunda, olaylardan bağımsız üçüncü bir taraf, hakemlik yaparsa işler çözülür.
Şimdi söyle bakalım Yaren'ciğim, annen gerçekte sütü kime almıştı?" Çocuklar sözün buraya bağlanacağını düşünmemişti.
Ege, gözlerini dikmiş Yaren'e bakıyordu. Yaren de yere...
Nisa Teyze, Ege'ye baktı.
“Eğer annen gerçekten sana almışsa, kaygılanmana gerek yok. Ama küçük kardeşinin sana gücü yetmiyor diye hakkını yiyorsan o zaman kaygılanabilirsin." dedi gülümseyerek…
Babaannesinin gülmesinden cesaret bulan Yaren, "Annem hepimize süt aldı, biz içtik ama Deniz içmedi!” dedi kısık bir sesle.
Ege, Yaren'e kızmaya çalışsa da Nisa Teyze araya girerek "Haydi bakalım, tutun elimden de markete gidelim” dedi. Çocuklar sevinerek yerlerinden kalktılar.
Nisa Teyze Deniz’i kucaklarken çocuklara da; “Hikayenin sonunu merak etmediniz mi?” diye sordu. "Eveeet" dediler hep bir ağızdan ve çıktılar evden…
Bilirdi Nisa teyze vaad edilen elbet gerçekleşir.
İnsan sadece en büyük düşmanına yenilir; nefs!
Bir şeyler gecikiyorsa, hemen karşılık verilmiyorsa, ayrışmak içindir.
Ayrışma; tarafları netleştirir. İnsan, neyden ayrışıp, ne ile birleştiğine dikkat etmeli…
*****
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi
Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm
hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen
hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz
stratejiler sunar.
*****
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Bireyler gecikiyorsa, hemen gerçekleşmiyor ayrısmak içindir...düşündürdü çok şeyi.. tesekkurler
YanıtlaSilEmeğine sağlık
YanıtlaSilALLAH vaadinden dönmez. Çok şey anlatan bu güzel yazı için emeğinize sağlık
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilÇocuklar üzerinden ,yaşadığımız süreci ne güzel yazmışsınız...
YanıtlaSilNisa Teyze gibi,dilimizin dondugunce;bilmeyenlere gerceği anlatmaya devam etmeliyiz...
Sessiz kalanlar olmasaydı zalim bu kadar palazlanmazdi...
Filistini,Kuddusu konuşmaya ,paylasmaya devam etmek çok önemli..!
"Bir şeyler gecikiyorsa, hemen karşılık verilmiyorsa, ayrışmak içindir." Çok güzel yazılmış, yazana çok çok teşekkür...
YanıtlaSilNe kadar da şimdiki zaman içeren bir hikaye... Ne güzel bir anlatım... ALLAH vadettiyse hakkı olana alıp vermezmiydi söz verdiğini? Ahhh insan... çoğu nefsine çok azı RAB bine göre yaşıyor...
YanıtlaSilNe ege olduk çok şükür, ne deniz olduk maalesef... bizden beklenen sadece cesur bir yaren olmak...
Evet sadece gerçeğe yakin olabilmek dileğiyle
SilDeğil mi, allah vaad etmişse neden bu kadar çabalıyoruz ki? Onlar da biliyor böyle bir şey olmadığını... Allah filistin, gazze, doğu türkistan vb muslumanlarin zulum altında oldugu yerlerle ilgili dogru tepki verebilmeyi nasip etsin hepimize💕
YanıtlaSilİnsanoğlu bir yalan uydurduğunda o varmış gibi davranırken kaygılanır... Kaygısı onun sayısız hata yapmasına ve iyice zorba olmasına sebep olur... Oysa vaad eden, vaadi yaratansa mutlaka gerçek olur... ve böylece herkes arada sınavını verir...
YanıtlaSilALLAH vaadinden asla dönmez... Ne güzel anlatmış. Teşekkürler
YanıtlaSilALLAH Vaadinden dönmez..
YanıtlaSilZulme karşı sessiz kalanlardan olmaktan Allah korusun bizleri… O zaman ne kötü bir kaybediş olur…
YanıtlaSilsessiz kalmakta bir taraf olmaktır aslında, hemde en kötü taraf keşke insan anlayabilseydi
SilHak ettiğine hak ettiğini veren bir hayat var,
YanıtlaSilKarşısında nefsi olarak zorbalık yapan var.
Acaba ne olacak diyen yok.
Çünkü umursamaz çok var
Vaad söz ne kadar önemli
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiz böyle güzel bir yazı ile geldiniz. O kadar içten bir yerlere değdi ki. İnşALLAH doğru yerde doğru cesaret gösterebilmek nasip olur🤲
YanıtlaSilVaad eden ALLAH ise kaygıya yer yok! Emeğinize sağlık🍃
YanıtlaSilİnsanın doğru zamanda doğru tepkiyi vermesi ne kadar hayati aslında! Rabbim bizlere o doğru tepkiyi vermemizi nasip etsin. Çünkü insanın kazanıp kaybettiği nokta tam da o an belki de..
YanıtlaSilNe kadar güzel bir yazı olmuş. Bu kadar sade bir öyküde bile tüylerim diken diken oldu! Emeğinize sağlık
İnsanın doğru zamanda doğru tepkiyi vermesi ne kadar hayati aslında! Rabbim bizlere o doğru tepkiyi vermemizi nasip etsin. Çünkü insanın kazanıp kaybettiği nokta tam da o an belki de..
YanıtlaSilNe kadar güzel bir yazı olmuş. Bu kadar sade bir öyküde bile tüylerim diken diken oldu! Emeğinize sağlık
Amin amin amin
SilÇok ders var allacak Emeğinize sağlık çok güzel bir yazı …
YanıtlaSilVaad edilen elbet gerçekleşir.
YanıtlaSil
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🥰🌿
Konuşularak cozulemiyecegini biliyordu gelin hikaye anlatayım dedi : ) hikayeyi konuşmadan ayıran neydi
YanıtlaSilBelki de daha kolay anlaşılır olmasıydı;)
Silinsanı böyle bilinçle yetiştirmek, hayata böyle bilinçle bakabilmek dileğiyle
YanıtlaSilAyrışma; tarafları netleştirir. İnsan, neyden ayrışıp, ne ile birleştiğine dikkat etmeli… Kaleminize kuvvet
YanıtlaSilHak eden hakettiği ni, hak ettiği zamanda alacak inş. 🤲🌿
YanıtlaSilÇok anlamlı bir makale.. Safını belli etmeyi çok güzel vurgulamış. Kaleminize kuvvet olsun ☘️
YanıtlaSilSaf olarak, safını seçen olmak niyetiyle 🤲🤍
SilSoru sorulduğunda küçücük çocuklar bile doğruyu bulabiliyorken yetişkinlerin ısrarla kendisini sahte bir şey uğruna geri dönülmez yollara sokması..
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı insan safını her yerde belli etmeli ve ayrışmalı kelamınıza sağlık çok teşekkür
YanıtlaSilGerçekten vaad edilmişse bu çaba niye? Kaleminize sağlık. Günümüzü ne güzel anlatmışsınız...
YanıtlaSilinsanoğlu acelecidir... Çoğu sınavını da bu sebeple kaybeder. Ama zaman hakkını istiyor.
YanıtlaSilSesiz kalmak görmezden gelmek bizlere öğretilmiş gibi her hususta böyleyiz ama bu gün gazzede yaşanan zulme sesiz kalmak hiç birşeye benzemiyor zalimler ziyan ve helak olduğunda görebiliriz inşallah
YanıtlaSilAllah vaadinden dönmez. Çok güzel bir yazı. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilHerkes hak ettiğine bir gün kavuşur. Kavuşur ama sen nasıl bir şahitlik ortaya koydun? O da sorulur elbet. O davranışında bir hak edişi var...
YanıtlaSilEvet, hayat hakediş değil mi zaten?
SilKendilerine vaad edildiğini söylüyorlar ama Vaadi verene güvenmiyorlar, hırsları için tüm mazlumları katlediyorlar.. asıl çelişki burda başlıyor zaten ...
YanıtlaSilDüşündüren, hatırlatan bir yazı olmuş. Teşekkürler 🧡
YanıtlaSilAyrışma tarafları netleştirir…
YanıtlaSilİnsanlar birbirine bir şeyler derken yerine getiremeyecek sözleri vermeyerek , anı kurtarmaya çalışarak, toplam da kaybeden tarafta olduğunu bilseydi belki hayat daha kolaylaşırdı...
YanıtlaSilALLAH Vaadinden dönmez. Bekleyin bakalım biz de bekliyoruz. Beyazın Cesareti ile yazılmış ne kadar gerçek güzel bir yazı. Su gibi okunuyor, akıp gidiyor. Video çok çarpıcı ellerinize, yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilEmeğine sağlık
YanıtlaSilVaadedilmiş bir toprak yok ama vaadedilmiş bir lanet var. Lanetinizi bekleyiniz
YanıtlaSilKötülerin yanlışta çabaladığından daha çok iyilerin doğruda çabalaması duasıyla, teşekkürler…
YanıtlaSilHikayenin içinde hikaye… Ama gerçek bir hikaye… Çok ders çıkarılacak bir hikaye… Herkese bir pay düşen hikaye…♥️
YanıtlaSilo kadar güzel ve önemli bir konu ki
YanıtlaSilNe güzel hikayeleştirilmiş ellerinize sağlık🌿
YanıtlaSilNeden ayrıştığına bir bak
YanıtlaSil“Allah vaadinden dönmez.” Biz o vaad gerçekleşene kadar yapıp ettiklerimize bakmalıyız. Süre varken ben ne yaptım neye yaklaştım neyden uzaklaştım.
YanıtlaSilBir şey 6 yaşındaki çocuğa dahi anlatildiginda anliyorsa o bilgi gerçek bilgidir.. Ellerinize sağlık..
YanıtlaSilHikayeleştirme çok güzel olmuş. Ellerinize sağlık. Ayrışma oluyorken biz hangi tarafa ayrışıyoruz? Buna dikkat etmeli
YanıtlaSilMerve Aydınlar - birşeyler gecikiyorsa ayırşma içindir.. ne doğru.. o ayrışma baskısında doğru tepki verenlerden olmak dileğiyle
YanıtlaSilAyrılan saflarda, sımsıkı durabilmek...
YanıtlaSilNeye rağmen ne için durduğunu bilebilir olmak, temiz niyetle netlik için de olabilmek....
Sil