- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
“Zaman akıp giderken…
Bu yol nereye gider?
Ne zamana kadar gider?
Hala vaktimiz varken ,
Çabalamaya değmez mi!
Sınav bu ağır olur.
Düşman, insanı kandırır!
İnsan bu, aldanır,
Hırsına yenik düşer, saldırır…
Geri dönmek için değmez mi?
Sabır en çok yakışandır insana…
Ne mutlu yolu hayırda olana,
Ne mutlu çabası hayırda olana,
İnsan hayır yarışında benzerleriyle yan yana.
Mutlu olmaya yetmez mi?”
…
Yine defterim elimde karalarken bir şeyler aklıma düştü... Gerçekler:
Sahi ben bu hayattan ne bekliyorum?
Kahve elimde, cam kenarında hayatımı sorgularken; sahilde yürüyüp sohbet eden insanlara bakıp bendeki eksikleri düşündüm. Hayatımda eksik olanı düşündükçe de işin içinden çıkamadım. Hayatımdaki o büyük boşluk neydi? Ev, araba, kariyer… hepsine de sahipken!
Herkesin hayatında olup da bende olmayan neydi?
İnsan keyif alamadığı hayatta mutlu olabilir mi ki!?
İnsanın en büyük amacı mutlu ve başarılı olmaksa...
İnsan, yeri geldiğinde ufacık şeylerden de mutlu olabiliyor. Bazen bir küçük kızın gülüşü, bazen bir kuş sesi, bazen bir manzara, bazen de tatlı bir sohbet özlenilenlerle… Bu sebeple de mutluluk, insanın içinde olmalı...
Sınırlı olan hayatımızın şifası, mutlu olmaktan geçer...
Yolu mutluluktan geçen kimsenin tebessümü de güzelleşiyor... Gülünce yüzünde güller açanın öyküsünde, yollar mutlulukla doluyor. .. Kalbi mutlu olanın dünyası, çiçek bahçesine dönüyor...
Ne mutlu!
Yolu mutluluktan geçen herkese selam olsun....
Umudu mutlulukla dolanlara, yaşama sevinci olanlara…
*****
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.
*****
Dünya da mutlu olan ahirette de mutlu olur 🌸
YanıtlaSilSahi biz ne kadar mutluyuz
Silİnsan sahip olamadığı ama sahip olmak istediği he rkonuda ona ulaştığında mutlu olacağını zanneder. İyi bir arabası olduğunda ya da 2+1 olan evini 3+1 le değiştiğinde... çocuğu olduğunda ya da istediği iş kurduğunda... O istediğine ulaştığında ise mutlu olduğunu zanneder ama bir süre sonra ve bir üstünü ister... o zaman mutluluk sahip olmaya çalıştığı somut şeylerle ilgili değildi...Peki neydi insanın mutlu olmasını sağlayan?
YanıtlaSilMutluluk dediğin sürekli olmalı bir gün mutluyum istediğim oldu ertesi gün acayip mutsuzum o zaman mutluluk bildiğimizden başka bir şey olsa gerek....
SilEvet, mutluluğun sürekli olanı makbuldür, ağzına sağlık hocam 💐
SilMutlu olmak bir seçim… İnsan beklentisini düşük tutunca her şeyden mutlu olabiliyor💐
YanıtlaSilMutlu olma becerisi kalp ben
YanıtlaSilInsan sahip oldukları ile mutlu olamıyor aslında. İnsan hayatın ne kadar kısa olduğunu anladığında o zaman mutlu olmaya başlıyor.
YanıtlaSilYolu mutluluktan geçen kimsenin tebessümü de güzelleşiyor... Gülünce yüzünde güller açanın öyküsünde, yollar mutlulukla doluyor. .. Kalbi mutlu olanın dünyası, çiçek bahçesine dönüyor...
YanıtlaSilOkurken gülümsemeye başlıyor insan:)
Gercek mutluluga ulasabilenlerden olmak umidiyle🤲
YanıtlaSilİnsanın iyiye varabilmesi, aydınlığa çıkabilmesi için mutlu olması gerekir. Mutsuz olan insanı karanlıktan aydınlığa çıkarmak mümkün değil. Ya da mutlu insanı karanlığa sürüklemek istiyorsan, mutsuz etmen gerekiyor. Ve ne acı ki insan, mutluluk vaadi ile mutsuzlaştırılıyor ve daha kötüsü, insan buna inanıyor....
YanıtlaSil🥰
SilAslında bu hayatta en kilit kelimedir mutluluk....
YanıtlaSilMutsuz insan hata yapar
Mutsuz insan içten içe sızı yaşar
Mutsuz insan arayış içinde bir o yana bir bu yana ufacık bir zevk arar...
İşte en acısıda burda ki insan yanılır bazen mutluluk diye aradığı şey sahte eğlenceden başka birşey değildir. Sahteninde ömrü kısa köpük misali söner gider.
Yine kalır koca bir mutsuzluk...
Mutlu insanı kandıramazsın,onu yıkamazsın. O ne istediğinide bilir ne istemediğinide
Ne mutlu sağdan gidenlere🌿
🥰
SilMutluluk insanın içinde olmalı… kaynağının kendisinde olması, dışarıda aramaması mutluluğu! Bitkinin özü nasıl içindeyse; ve kışın kupkuru kaldığı halde dalları nasıl baharda çiçek açıyorsa; o çiçekler nasıl nektarlarıyla arılara, türlü sineklere, kuşlara hayat oluyorsa… yani o özle nasıl hem kendisini hem ekosistemdeki diğer canlıları besliyorsa; içimizdeki mutluluk da öyle işte.
YanıtlaSilHayatta hep daha iyisi olacaktır. Daha güzeli, daha fazlası... İnsan hep o daha'nın peşinden koşarak ona ulaştığında mutlu olacağını düşünür. Ulaşınca yok bu değilmiş der. sonra bir yenisi... O zaman mutluluk sürekli bir şeylerin peşinde koşup elde etme ile ilgili birşey değil. Sonuçla ilgili değil yani.... Koşarken süreçten keyif alıyor musun? Sahip olduklarınla tatminlar mısın? Her halde anda 3-5 dakika hissedilen birşeyden ziyade sürekli mutlu olmanın sırrı burada yatıyor. Üretimde olmak, çalışırken keyif almak....
YanıtlaSilHalime Ç. Eskiden insanlar ailesinden, arkadaşlarından, akrabalarından, eşinden ve sosyal çevresinden ne gördüyse mutlulukla ilgili, birazda kendinden ekleyerek devam ederdi hayatına. Şimdi ise kıyaslar sanal dünya oldu. İnsanların bir çoğunun asla ulaşamayacağı imkanlarla dolu hayatları elde ettiklerinde, mutlu olacaklarını zannettikleri kıyaslarıyla mutsuzlukları var.
YanıtlaSilPeki mutluluk dediğimiz o güzel soyut varlığa insan nasıl ulaşır? İşte her insanın zihnindeki soru... Elbette mutluluğu veren yöntimini de koymuş. Sana neyi tavsiye ediyorsam ona uyumlu ol diyor Yüce .... Şifreyi vermiş aslında... Peki nedir o?
YanıtlaSil“Mutlu ol ki şükrüne inanalım” bu cümleyi duyduğumda anlamıştım ki insanın mutlu olmayı öğrenmesi şükründen geçiyor. Sahip olduklarımızın farkına varmamızdan geçiyor… Sabah penceremden baktım, kışın ortasında ışıl ışıl parlayarak doğan güneş yeterliydi güne mutlu başlamaya… Işığı görebilen gözünün olması yeterliydi.. Buz gibi havayı ciğerlerine solurken hissettiğin dirilik yeterliydi…
YanıtlaSilİnsanın mutlu olmasının kaynağı bu dünyadaki tükettiği şeylerle alakalı değil. :)
YanıtlaSilOnu anlık olarak keyiflendireni mutluluk sayması aslında kandırıldığını gösterir...
Kişinin "doyum marifeti" varsa mutlu olur... :) Azgın, doymak nedir bilmeyen nefis kutsal kitapta anlatılan Hz. Musa'nın kavmi gibi gökten inmiş "bildircini al; bize mercimek, soğan vb. ver" dedirtir... :)
Böyle davranan karanlık içindedir, aydınlığa ulaşabilmesi için kalıcı olan hatırlatılır. :)
Bu dünyada verilenler ne ödül ne de ceza, onun bir günü var o da ahirette... :)
Peki buna kim vakıf olur? :)
Tabi ki sabrı ve şükrü olan yani "Yolu mutluluktan geçen herkes"... :)
İnsanın mutlu olması karanlıktan aydınlığa çıkmadı gibi bir şey aslında… Nasıl ki insanın içinde umudu olursa mutlaka yanan bir ışığı oluyor ve karanlıkta kalmıyorsa, sabreden ne olursa olsun gerçekten yana olup duruşunu bozmayan, şükredenler o ışığı yakabilmeyi başaranlar ve mutlu olabilenlerdir 💐
YanıtlaSil"Mutluluk bir amaç doğrultusunda yaşamanın yan ürünüdür." diye bir yazı okumuştum. Ancak öyle bir çağın içinden geçiyoruz ki mutlu olmak tek amacımız olmuş. Bunun için çok saçma şeyler yapıyor insan ve inanın size rahmetliden bahsetmiyorum; açıp pencerenizi dışarı bakın... Sahip olduklarımız bize yetmiyor hep eksikliklerimize takılmışız. Bunlar da hep somut şeyler; kaş, kirpik... Öyle ya insan barınma, yeme, içme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayınca istek butonuna dönüşüyor da işte keşke bir basıp durduranı da olsa :) Hep anlık hazlara konsantreyiz, günü kurtarma peşindeyiz. Mesela işimizi yaparken, çocuğumuzu yetiştirirken, annemizle ilgilenirken ve daha pek çok şeyi... Ne kadar hakkını vererek yapıyoruz? Onlara kıymet katabiliyor muyuz? Sebeplerimizden memnun muyuz yoksa bitse de kurtulsak modunda mıyız? Hayat sadece dizilerden, alışverişten, estetik merkezlerinden ibaretmiş gibi davranmayı ne zaman bırakırsak belki o zaman asıl mutluluğun ne olduğunu anlayabiliriz. Yani galiba, sanırsam, öyle zannediyorum :)
YanıtlaSilHayat akıp giderken insanın tek istediği, bu dünyada mutlu ve başarılı olmak. Oysa her şey bu dünya ile sınırlı değil. Ahireti kazanmak için daha çok çalışmak lazım. Ama buradaki caydırıcılar insanın her anını doldurup, RABBine yönelmesini engelliyor. Hem bu dünyayı hem de ahiretini kazanan insan hem mutlu hem de başarılı olmuş insandır
YanıtlaSilAmacı net, yönü net olan insanın yaşadıklarına verdiği tepkiler birdir… sabır ve şükürle… dosdoğru yolda dimdik ✨
YanıtlaSilBir insanın gönlünde umut olmadıktan sonra yaşadım diyebilir mi insan?
YanıtlaSilBaşardım dediği işler sadece maddi kazanıma dönüşüyorsa, bir insanın yüzünde Tebessüm oluşturmanın ne kadar kıymetli bir başarı olduğunu farkedememistir dahaca...
O zaman ne diyoruz...
Bir insanı dipsiz kuyudan çıkarabilmek, dünya zenginlerinin arasında ilk yüze girmekten daha kıymetlidir... paha biçilemez...
Geçtiğimiz şu 1 yıldan fazla süre içinde şunu gördüm, ALLAH a tam teslim olan, O na dayanan güvenen çok mutlu yaa, öyle mutlu ki şehit torunu elinde onu öpüp koklarken bile yüzünde tebessüm oluyor… Muazzam bir imanın verdiği bir mutluluk… Sabır, sakınma, şükür, tevazu, teslimiyet…
YanıtlaSilResûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “İnsanoğlu, Allah"ın kendisi için takdir ettiğine rıza gösterirse mutlu olur. Şayet, Allah"tan hayırlı olanı ummayı terk eder ve Allah"ın kendisi için takdir ettiğine kızıp, isyan ederse bedbaht olur.”
SilElinize sağlık
YanıtlaSilYazıyı okurken aklıma gelen şey, mutluluk ve başarı için yapıp ettiklerimiz oldu. İnsan geçmişinde bir tebessüme mutlu oluyordu, sonra buna başka şeyler eklendi, sonrasında öyle bir hale geldi ki, işte başarı derken aile hayatında mutsuz oldu, arkadaşlarıyla mutlu olacak diye işi aksattı derken tatminsizlik aldı başını gitti.
Mutluluğu, başarıyı dünya malına bağlayınca iyice somutlaştı. Halbuki eskişer böylemiydi tatminkardı kanaat ederdi.. .
Güzel Anadolu’muzda bir deyiş var: “önüne bak”
YanıtlaSilÖzellikle yetiştirilme çağında çocuklara söylenirdi.
Çocuk sıkıntı mı çıkarıyor, yapmaması gerekeni mi yapıyor, ya da yapması gerekeni yapmıyor mu önüne bak denirdi.
Amaç olaylar karşısında sabretmesi, duruşunu bozmaması, daima şükretmesi, görevlerini yerine getirmesi için az, fakat aslında çok, öz olan bir deyişti….
Sanırım mutlu olmam, mutlu olman, mutlu olması için; hepimiz için gereken önümüze bakmak…
Haydi o zaman yeniden umutla… 🧡
“istikamet üzere” olmayı hedefleyen deyiş…
SilÜretmek ve hedefe giderken keyif alarak , başkalarına da fayda ve haz vererek bedel ödemek dış dünyadan beklentiyi düşük iç dunyamizdan beklentiyi yüksek tutmak mutluluğun formülü... tüketmeyi daha çok tüketmeyi daha da çok tüketmek için başkalarına da vermemeyi sanki iyi birseymis gibi gösteren özendiren bir dunyadayiz malesef...bu da bizleri yaptığı hicbirseyden mutlu olmayan , sahip olduğu hicbirseyden mutlu olamayan bir insan topluluğu yapti
YanıtlaSilEmine İlknur K. Hala zaman varken... Çabalamaya değmez mi? Ne güzel, anlamlı ve aslında moda sokan bir cümle. Ölüm insan hayatında aslında doğum gibi bir rutin... Ama insan ne çabuk unutuyor ve oyalanıyor. Aslında üniverste sınavına girdiğimiz o küçücük sınav salonundan çok daha keyifli bir sınav sahasındayız yeryüzünde.. İşte asıl kandığımız yerde burası sanırım.. Sınav sahnesinde olduğumuzu unutturuyor bunca detay... Halbuki bir hatırlasak her şeyin geçici olduğunu.. İşte o zaman düştüğünde de gülerisin aynı bir çocuk gibi.. Dizinin tozunu sikkeler , tebessümle devam edersin.. Gerçek mutluluk da bu değil mi zaten... Çok teşekkür ederiz bu güzel yazı için.
YanıtlaSil"Hayat seni elemeden sen kendini eleme"
YanıtlaSilO mutluluk insanın içinde olunca hepimiz gördük açlıkta yağmurda çamurda halâ tebessümlerinin samimi olduğunu..
YanıtlaSil