Gazze'yi İzliyorum

 

Gazze’yi izliyorum, gözlerim kocaman…

Hafif hafif deniz havası, yerini toza, dumana bırakmış;

Bomba sarmış etrafı ve

Şiddetli sarsıntılar…

Yapraklar yok… Ağaçlar yok…

Bak bahar geldi;

Akdeniz, portakal çiçeği kokuyor…

Ama…

Gazze…

Akdeniz’in masum kıyısı…

 

Sahi, masum olmak ne zor… 

Yalnız geçen masumiyet günleri…

Haksızlığınla başbaşasın…

Dostum diye bildiklerin bir anda dönüp gitmiş…

Canımı yakıyorlar, kardeşim şimdi gelecek ve elimden tutacak, derken…

Kardeşin (zannettiklerin) seni öylece ateşin ortasında yapayalnız bırakmış…

Ateşin acısı mı daha acı, yoksa kardeşin ihaneti mi? 

Hangisine yanmalı Gazze’li?

 

Gazze’yi izliyorum… İzliyoruz… 

Çoğu boş bakışlar…

Gördüğün o çocuk hep öyle üstü kirli değildi…

Onun da tertemiz kokan ayıcıklı uyku tulumu vardı.

Çiçekli elbiseleri ve ışıkları yanıp sönen ayakkabıları…

Gazze’li çocuk da babasından bisiklet istiyordu…

Evet evet onunda annesi, babası vardı;

Tıpkı sen gibi…

Akşam olunca evlerinde toplanıyorlar, yemekten sonra çay içiyorlardı.

Tatil sabahı sahile gidiyorlar, çimlerde top oynuyorlardı belki…

O sahiller, havadan atılacak yiyiceklerin beklendiği bir yer değildi;

Denize giriliyor, kayıklar açılıyordu uzaklara…

Tüm Akdeniz kıyıları gibi, Gazze kıyıları da çok hoştu…

 

Hey insanlık!

Bize ne oldu? 

Gözlerini kapatırsan göremezsin!

Çocukların korkmasın diye görüntüyü değiştiriyorsun…

O çocuk o görüntünün kendisi; farkında mısın?

Senin çocuğunun, o çocuktan ne farkı var, söyler misin?

 

Gazze’yi izliyorum gözlerim yaşlı;

Bir zorba geçiyor yıkılmış kaldırımdan…

Küçük bir çocuğun boğazını sıkıyor…

Birinin karısı, birin kızı, birinin teyzesi, birinin halası, birinin ablası olan bir kadına 

Tecavüz ediyor… 

Üstelik saçının telini sakınırken ellerden…

Üstelik bir tek sen tutarsın ellerimden, dediği kocasının gözü önünde… 

 

Gazze şiirlere sığmıyor…

Sözler, melodiler dar geliyor olanlara…

Ne var ki her yer şahit…

Yer, gök… harabe olmuş binalar, duvarlar…

Sen gözünü ister kapat, ister aç

Gerçek, gerçekleşir!

Ve onu gören, çoktan gördü…

 

Masumların sayısı az olur,

Bakan, onu kaybediyor zanneder…

Gören gözler bayram yerindedir oysa ki;

Tüm dostlar toplanmış…

Bugün onlara korku yok!

Selam, diyor bir ses…

Selam!

 *****

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

*****