Öne Çıkan Yayın

Başarı Psikolojisi - DTÖ Seminerler

Hasret Kaldım

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Hasret Kaldım

Hasret, imkanı iyi olmayan bir ailede büyümüş olmasına rağmen kendini çok iyi yetiştirebilmiş bir kızdı. Hayatında da kendine böyle birini aramak derdindeydi haklı olarak. Çok geçmedi buldular Savaş ile birbirlerini. 

Karşılıklı beklentileri uyumkuydu başlarda. İkisi de “beni mutlu eder mi” diye yola çıkmıştı ve birbirlerine de inanmışlardı. 

Sahi, insanın mutlu olması, karşıdaki insanın onu mutlu etmesiyle mi ilişkiliydi? 

İnsanlar kendini mutlu edemez mi? 

Hasret, çok inanmıştı bu evliliğe, mutlu olacağına. Çalışan bir kadınken, çocuk olunca bir süre onlarla ilgilenmek için ara vermişti işe. Her kadın gibi o da tekrar döneceğini düşünmüştü; ta ki ikinci çocuk olana kadar. Artık işe dönme hayalleri suya düşmüştü. Çünkü iki çocuğa yetemiyordu, bunalıyordu. Zihninde olan mutlu evlilik profili de gün geçtikçe anlamını yitiriyordu haliyle. 

Her gün kendisinin mutlu olması için eşine isteklerini söylüyordu. “Bana biraz yardım etmeni istiyorum.” “Çok sıkıldım, tatile gitmek istiyorum.” “Bakıcı istiyorum.” “Akşam eve geç gelme istiyorum.” Çok haklı isteklerdi kendince Hasret’in istekleri. Yoruluyordu ve dinlenmek onun da hakkıydı. Hem isteklerini söylüyor hem de her defasında neden sürekli söylemek zorundayım, diye söyleniyordu. 

Hasret yine haklıydı; yirmi yıl oldu artık anlaması lazımdı. Hasret kendini sürekli anlatıyordu ama gerçek ilişkide karşıdakini anlamak vardı. Leb demeden leblebiyi anlamak deriz ya. Bu ilişkide çok yıpranmıştı kendini anlatarak. Oysa ilişki böyle bir şey değildi ki gerçekte…

İlişki, kapıyı açarken ki yüz ifadesinden günün nasıl geçtiğini anlamaktı. Tebessüm etse de onun arkasındaki hüznü görebilmekti. Giydiği kıyafetten dahi yaşadığı olayların iyi kötü olduğunu anlamaktı. Parfüm sıkıp sıkmaması, duşa girdiği saat, sesleniş biçimi, otururken ki düşüncelere dalıp dalmaması… Hepsi bir mesajdı ve o mesajı alıp ona göre davranmaktı…

Bazen anlatmak değil, anlamaktı çözüm… Mutlu edilmek için beklemek değil, mutlu etmek için yapmaktı… Kendini mutlu edemeyen, başkasını nasıl mutlu edebilir ki? Kendisinde olmayanı nasıl verebilir insan? Bilmiyor ki nasıl bir şey olduğunu… 

Sahi, gerçekten ilişki ne?

Sürekli mutlu olunabilir mi?

İyi gitmeyen bir ilişki, tekrar toparlanabilir mi?

Yani, ilişkilerde usta nasıl olunur?

İlişkilerde Ustalık Semineri 

 

 ***** 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

***** 

Yorumlar

  1. Kendine mutlu edemeyen kişi hiç kimsiye mutlu edemez .

    YanıtlaSil
  2. Gerçıi mutluluk nedir? Mutluluk her ne yaşarsan yaşa, o anda mutlu olabilmek kabul etmektir.'' Bu dünyada mutlu olmayan, ahirette de mutlu olamaz.''

    YanıtlaSil

Yorum Gönder