Öne Çıkan Yayın

Başarı Psikolojisi - DTÖ Seminerler

ANNEMDEN MEKTUP VAR - 18 Yumuşak Olmak

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Annemden Mektup Var Yumuşak Olmak

Merhaba yavrum,

Yine soğuk bir günün sabahındayız. Koca evde gidecek yer yokmuş gibi, mutfağa sıkıştırdım kendimi. Seviyorum burayı; masamda çalışırken, güneşi selamlamayı… Mektubun elime geçmesi biraz vakit aldı. Çok keyif aldım yazdıklarından. Karşılaştığın olaylarla ilgili kafa yorman mutlu etti beni. 

İnsanlar problem yaşaması sorun değil; doğru söylüyorsun. Her insanın başına gelir… Asıl sorun şu ki insan, problemini yok saymak istiyor… Problemleri yok etmek için harcanan enerji, problemi çözmek için gerekli enerjiden çok daha fazla halbuki… İnsanı bu illüzyona sürükleyen ise aslında özünde, düşünmüyor olması biliyor musun? 

Seni de yumuşak olmak sert olmak meselesi epey düşündürmüş anlaşılan… Kavramın kendisi bile insanın içini ısıtıyor; öyle değil mi? Dolayısı ile insanın nefsi bu kavram ile ödüllendirilmek istiyor. “Çok sertsin” denildiğinde üzülmüş olman çok normal o yüzden. Şimdi sana “katılmıyorum bu düşünceye” desem, bana inanmayacaksın. Annen olduğum için yorum yaptığımı düşüneceksin. Elbette haklılık payın var. Ancak adil algılayan insan olmak için, emek vermişliğim var, desem sana… Sonuçta gerçekler, çok net ölçülerle test edilebilir. Çok fazla uzağa gidemem yani😊

Kimselerin görmediği yerde, karıncaların üzerine basmamak için yolunu uzatan biri… Birileri canını acıtırken, saldırıya geçmişken, üstelik de cevap vermeye gücü de cesareti de yeterliyken, sadece tebessüm oluyorsa yanıtı… Çok önemli bir delil sunmuştur yumuşaklığı ile ilgili. 

Tüm zıtllıklar insan için verilmiş yavrum. Ne beyazın varlığı çok kıymetli, ne de siyahın varlığı değersiz… Siyahı da beyazı da neden kullanacağın önemli… Eğer ihtiyaç olmasaydı, bize verilen bazı özellikler, kusurdan kaynaklı olurdu. Kendimizi içinde bulduğumuz gerçekler, çok kusursuz… 

Şuan yüzünün ifadesi gözümün önüne geldi; anne ne diyorsun, der gibisin. Yani demem o ki insan tabii zaman zaman sert olabilir. Bazen bunu ihtiyaç olduğu için bilinçli yapar, bazen de gerçekten hata olarak yapar. 

Hata yapabiliriz, bunu biliyorsun değil mi? İnsanın hata yapma hakkı var, demiyorum. İnsan, istemese de hayatta hata yapacak, diyorum. Kusursuz olmaya çalışmıyoruz, değil mi? O bölümün farkında olarak yaşam sahnesine çıktığını var sayıyorum. Bir ebeveynin, çocuğa ilk öğretilecekler listesinde olması gereken bir bilgi bu. Yoksa yaşam çok zorlaşır. 

Gün olur sen, tüm ömrün boyunca yapacağın hatalarından bir tanesine yaparsın… Yani, belki yirmi yılda bir olacak bir şeydir. O da birine denk gelecek nihayetinde. Hah, işte o kişi de gördüğü o sonucu alır ve senin bütününe bunu etiketler. Sen artık o insan için böyle birisindir. Sorun yok! Sen gerçekten öyle bir insan mısın, bu önemli... 

İnsan hassas değerlendiremiyor. O kadar somut bir hal aldı ki yaşam, önümüze her koyulanı yemeye alıştık. 

Tüm emekler kolaylaştı… Her bir kolaylık, bir uzvumuzun aktivitesini zayıflattı; elimiz, ayağımız… Ve nihayetinde beynimiz, zihnimiz, aklımız… Kullanılmaz hale geldi… Düşünsene, evin var ama anahtarın yok… Giremediğin bir yerin konforuna ne kadar sahip olabilirsin? İstediğin kadar anlat; benim çok güzel salonum var, çalışma odam çalışmak için çok uygun bir yer… Oturamadığın salon, çalışamadığın çalışma odası… 

Hassas düşününce anlıyor insan, aslında ekşinin de acının da bir tat olduğunu. Ve hassas yaşayanlar ekşi ile acı ile şifa buluyor. 

Yumuşak yumuşak yaklaşarak çözülemeyecek problemler olur yaşamda; gazap becerisi gerektiren. Ya da öyle kıymetler vardır, sırf yumuşak olamadığın için kaybettiğin. Velhasıl, sorun atta değil, onu nerede koşturduğunda…

Sonra, öyle pamuk yastıklar vardır ki başını bir süre koyduğunda başlar, içinde kalan pamuk tohumları batmaya… Ve öyle sert yastıklar vardır, en tatlı uykulara zemin olan. 

Şekiller, içinde barındıklarına göre iyileşirler yavrum. Yumuşak bir ses tonu, kelimelerin güzeli ile buluştuğunda iyidir. 

Hatırla! Bağıran cümleler duyduk mesela Gazze’de; hepsi çok yumuşaktı… 

Nice sesleniş vardır, kelimesi de tonu da sert… Ama kimse o sesin yüreğini göremediği için, onun tek bir şahidi vardır. Ve o şahit, o sesin sahibine yeter!

Velhasıl, derin düşünmek ve derin değerlendirmek gerekir yavrum. Ve bu derinlik, boşluğa saatlerce bakarak gelecek bir şey değil. Senin, sen olarak mücadelenle, çabanla, sabrınla niyet edebileceğin bir nimet. 

Sen tabii ki kırıcı olma, üzme kimseyi… “Kes sesini” dediklerinde, sen kes sesini tabii. Ama bu, sesin kesilmesi ile olacak bir şey değil. Günahların çoğu sessizdir yavrum… En iyisi sen, sesin sahibini dinle, O ne demeni istiyorsa onu de! Ve O, nasıl demeni istiyorsa, öyle de!


Özlemle kucaklıyorum

Hoşçakal yavrum...


"ANNEMDEN MEKTUP VAR" yazı dizimizin geçmiş yazıları için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz.

Annemden Mektup Var - 15 Ceketine İyi Bak

Annemden Mektup Var - 16 Başarılar Dilerim

Annemden Mektup Var - 17 Dördü Beş Yapmak

  ***** 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? Semineri, insan tanıma becerilerimizi geliştirmek ve buna göre iletişimimizi daha kaliteli bir seviyeye getirmek için tasarlanmış özel bir programdır. Bu programda, insanları ve kendimizi daha nitelikli ve detaylı tanıyabilmek için ihtiyacımız olan bilgiler sunulur. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi İlişkide Ustalık Programı, kolayca anlaşılabilen, hemen hayatınıza alabileceğiniz, faydasını tüm ilişkilerinizde görebileceğiniz ve yine tüm ilişkilerinizde kullanabileceğiniz üst versiyon bir programdır. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Semineri, benzersiz içeriğiyle baştan sona bir strateji eğitimidir. Tüm hayatınızda ve süreçlerinizde kullanabileceğiniz, kolayca anlayıp hemen hayatınıza alabileceğiniz ve faydasını toplamda kat kat görebileceğiniz stratejiler sunar.

***** 





Yorumlar

  1. Günahların çoğu sessizdir yavrum…
    Sen RABBinin sesini dinle...

    YanıtlaSil
  2. Ne diyeyim; inşALLAH temas ederek okuyana...

    YanıtlaSil
  3. İnsan çoğu zaman net olmakla sert olmayı karıştırabiliyor. Yumuşak ama sürekli hareketlerle karşımızdaki insanı dönüştürebiliriz.

    YanıtlaSil
  4. Çok ama çok kıymetli ve derin noktalara değinilmiş…
    Her satırda alınabilecek ayrı öğütler…
    “En iyisi sen, sesin sahibini dinle, O ne demeni istiyorsa onu de!”
    Ve o söyle demediği sürece, kes sesini tabii… :)
    Kaleminize, samimiyetinize sağlık…🌿

    YanıtlaSil
  5. Elinize sağlık 🥰

    YanıtlaSil
  6. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  7. İçimden Ahh Ahhhh diyesim geldi... ⚘️

    YanıtlaSil
  8. Ramazan öncesi ne güzel bir mektup oldu 💝

    Mükemmel olmaktan çıkıp, hata yapabilir olup, haddini bilmeye giden bir yolculukta iyi geldi…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlatılan ilk konunun neden deneyim çıkarmak olduğu şimdi daha bir anlamlı oldu sanki :)🤍

      Sil
  9. Annenden mektup içimizi ısıtan sıcaklık…
    Üstelik derin düşünme tavsiye ediyor..
    Hassas irdeleme…
    Hayatımızın merkezinde olsun inşallah

    YanıtlaSil
  10. Ağlattınız beni🥰
    Ama hani göz yaşları var ya burnun direğinin sızısı ve kalple bağlantılı olanlar... Üçü beraber...
    Koskoca bir ömrü bir mektupta okudum adeta, bu bilgilerle bir ömre kaç ömür sığar bir bilse insan...
    Çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
  11. Içimizi isıtti🥰🌺🦋

    YanıtlaSil
  12. Anneciğim, ellerinden ve ayaklarından öpüyorum. Aklah razı olsun. Ben senden razıyım.

    YanıtlaSil
  13. Mektuplar... çok anlamli

    YanıtlaSil
  14. Bu yazı dizisi favorim <3

    YanıtlaSil
  15. Ölçüler deliller önemli söylenilenler değil:) hassas değerlendiren olmak dileğiyle

    YanıtlaSil
  16. Maşallah çok güzel

    YanıtlaSil
  17. Emeğinize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  18. Emeğinize sağlık,

    YanıtlaSil
  19. Ellerinize sağlık bu yazı dizisini seviyorum, hem keyifli hem de öğretici çok şey var. Teşekkür ederiz 🎀

    YanıtlaSil
  20. Ağzınıza sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  21. O kadar somut bir hal aldı ki yaşam, önümüze her koyulanı yemeye alıştık...
    iliklere kadar rahatlık tuzağı...

    YanıtlaSil
  22. Derin düşünmek ve derin değerlendirmek..Her satırı çok güzel al koy cebine 😊

    YanıtlaSil
  23. Sertlİkle netliği karıştırdığı için insanoğlu ne kayıplar yaşadı hayatı boyunca... Cahilliğinden net olacağı yerde sert oldu, sert olacağı yerde de korktuğu için taviz verdi...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder